616 çocuk işçi hayatını kaybetti, 720 çocuk çalışmak zorunda

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO), verilerine göre 616 çocuk hayatını kaybetti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre de çocuklar, aile geçimlerine katkı sağlamak için  “Tarım, mevsimlik işçilik, sanayi, hizmet, ev işleri, medya, madenler ve taş ocakları” alanlarında çalışıyorlar.

ILO, 2012 yılında çocukların yaşadığı şartlara dikkati çekmek adına 12 Haziran Gününü Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü olarak belirlemişti. Bunun üzerine 4857 Sayılı İş Kanununun hükümleri uygulanmadığına dikkati çeken İzmir Barosu, çocukların tarım, mevsimlik işçilik, sanayi, hizmet, ev işleri, medya, madenler ve taş ocakları ile sokakta çalıştırıldığını açıkladı.

2022’de 61 çocuk hayatını kaybetti

İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin hazırladığı 2013-2022 raporuna göre; 2022 yılında 61 çocuk hayatını kaybederken, son 10 yılda bu sayı katlanarak 616’a çıktığı belirlendi.

TÜİK’in 1994, 1999, 2006, 2012 ve 2019 raporlamaları dikkate alındığında çocukların hane halkının ihtiyaçlarını karşılamanın önüne geçemedikleri sebebiyle meslek edinmenin de önünü açacak girişimde bulunduğu dikkate alındığı sonucuna varıldığı belirtildi.

720 bin çocuk çalışmak zorunda bırakıldı

2019 yılı araştırma raporlarına göre, Türkiye’de 720 bin çocuk çalışmak zorunda olduğu ifade edildi.

ILO, yaptığı önemli tespitlerle 6 Şubat’taki deprem felaketi sonrasında yoksulluğun yükseldiği bölgede çocukların kayıt dışı çalışma zorunda bırakılarak, bu sayının da artacağı üzerinde duruyor.

İzmir Barosu, “Çocukların çalışmak zorunda bırakılmasının, ülkemizde anlamı giderek daha iyi anlaşılan derin yoksulluk ve devreden yoksulluk kavramlarıyla oldukça ilgili olduğuna şüphe yoktur. Bir yanda sınırsız, koşulsuz ve denetimsiz rantla servetlerine servet katanlar varken diğer yanda okullarda açlıktan bayılan çocukların olması günümüz Türkiye’sinin gerçeği olduğu kadar aynı zamanda utancıdır. Mevcut sosyal politikaların ihtiyacı bulunan bütün çocukların ve bakım verenlerinin sosyal korumadan yararlanabileceği biçimde tasarlanması, kamu kaynaklarının kullanımında çocuk hakları bakış açısıyla etki değerlendirilmesinin yapılması, ekonomi politikalarının ise başta çocukların çalışmak zorunda bırakılması olmak üzere kapitalizmin yarattığı her türlü ekonomik şiddet ve istismarla mücadele edecek biçimde dönüştürülmesi gerekmektedir. Elbette bunların işe yarayabilmesi için demokratik ilkelere bağlı ve hukukun üstünlüğünün hakim kılındığı bir ülkeyi inşa etmek olmazsa olmazdır” dedi.

‘Acil eylem planı oluşturmaya çağırıyoruz’

Baro, ilgili yetkilileri eylem planı oluşturmaya davet ederek, şunları aktardı:

“İzmir Barosu olarak çocukların zorla çalıştırılmadığı ve çalışmak zorunda bırakılmadığı bir dünya hayaliyle çabalayacağımızı bildiriyor; Anayasamız ve tarafı bulunduğumuz uluslararası sözleşmeler çerçevesinde çocuk hakları ihlali niteliğinde olan ve çocukların sağlığı, eğitimi, gelişimi için ciddi tehlikeler yaratan çocukların çalışmak zorunda bırakılmasının önlenmesi adına acil eylem planlarını oluşturmaya ve uygulamaya çağırıyoruz.”

Haber Merkezi