Çocuğunu okula başlatacak aileler dikkat etmeli

Çocukların her gelişim döneminde farklı ihtiyaçlara gereksinim duyduğunu belirten Uzman Klinik Çocuk ve Aile Terapisti Müjde...

TAKİP ET

Çocukların her gelişim döneminde farklı ihtiyaçlara gereksinim duyduğunu belirten Uzman Klinik Çocuk ve Aile Terapisti Müjde Yahşi, dünyaya gözünü açan bir bebeğin ihtiyacı güvenli anne kollarıyken, 4 yaşında bir çocuğun ihtiyacının ise akranlarıyla birlikte oyun oynamak ve yeni şeyler öğrenmek olduğunu belirtti.

Hayatın bağlanmalar ve ayrılıklardan oluşan bir süreç olduğunu belirten Yahşi, anne ya da bakım veren kişiyle kurulan ilişkinin de ilk bağlanma örneği olduğunu vurguluyor.

Çocuk ve Aile Terapisti Müjde Yahşi, 18-24 aylarının nesne sürekliliğinin geliştiği bir dönem olduğunu belirterek 'Bu dönem çocuğun ilk düşünce egzersizlerini yaptığı; zamansal, meknsal ve bedensel durumları öğrenmeye başladığı dönemdir. Bireyselleşmenin ilk adımını çocuk, bu dönemde atar ve gelişimsel olarak ayrılık kaygısı azalmaya başlar' dedi.

Çocuk ve Aile Terapisti Müjde Yahşi, çocuğun 18 aydan sonra anneden ayrışmaya ihtiyaç duyduğunu belirterek, çocukların ilk ayrılıklarını  sıraladı:

Memeden ayrılma

Bezden ayrılma

Kendi odasına ayrılma

Mama sandalyesinden ayrılma

Bebek arabasından ayrılma

Pandemi çocukların gelişimini geriletti

Müjde Yahşi  '3 yaşını dolduran 4 yaşından gün alan çocuk, okula başlayabilir. 3 yaş, okula başlama için en erken yaştır. Bu yaştan daha erken zamanda çocuğu okula göndermek çocuğun duygusal ihtiyaçlarının yeteri kadar karşılanmaması, çocuğun duygusal anlamda zarar görme riskleri taşıması demektir' ifadelerini kullandı.

Uzman terapist, henüz memeden ayrılmayan, altı bezli çocuğun okula başlamasının sakıncalı olduğunu ve ayrılık fobisi oluşturabileceğinin de altını çizdi. Yahşi, çocuklarda ayrılık fobisi oluşturabilecek durumları şu şekilde açıklıyor:

Annenin erken dönem işe başlaması, anne vefatı, anne baba arasındaki geçimsizlikler, çocuğun yaşadığı kronik rahatsızlıklar veya devam eden bir hastalık, ameliyat, kaza, annenin depresyonu, annenin hastane yatışı gibi sebeplerden dolayı erken dönemde yaşanan problemler yine ayrılık kaygısı bozukluğunu ortaya çıkarabilir.

Özellikle aşırı korumacı, kontrolcü ve kaygılı ebeveyn tutumları ayrılık kaygısı bozukluğunun temelini oluşturur. Bu tutumlar, çocuğun dünyayı tehlikeli görmesine sebep olur ve çocuğa tehdit algısı yaşatır. Çocuk her an bir tehlike ile karşılaşacağına inanır ve yalnızken kendini güvende hissetmez. Bu sebeple çocukta 2 bilişsel şema göze çarpar. Bunlar, 'Yanımda annem yokken ya bana bir şey olursa ya da ben annemden ayrıyken anneme bir şey olursa' şeklinde açıklanabilir. Annesi olmadan kendini güvende hissetmeyen çocuk, kendi başına bir şey yapamayacağını düşünür, kendini yalnız ve yetersiz hisseder.

Yahşi, ayrılık kaygısının tetiklenmesinde yanlış öğretmen tutumlarına da dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Kaygılı çocuğa; incitici, reddedici, küçük düşürücü tavırlar ve davranışlar çocuğun okula alışmasını ve okul fobisinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Çocuk ve Aile Terapisti Müjde Yahşi, ayrılık kaygısı belirtilerini duygusal ve fiziksel olarak iki ana başlık altında özetliyor;

Ayrılık kaygısı gösteren çocuklar daha çok utangaç ve çekingendir. Diğer çocuklara göre daha yoğun tepkisel davranışlar sergiler, huzursuzdurlar, dikkat dağınıklıkları daha çoktur ve daha isteksiz ve keyifsizdirler.

Ayrılık kaygısı yaşayan çocuklar, hem duygusal hem de fiziksel belirtiler yaşayabilir.

Duygusal Belirtiler: Yalnız yatma ve yalnız kalma korkusu, anneye ya da kendisine zarar geleceği korkusu, anneden uzak kalamama, kabuslar, anneye bağımlılık, okul reddi, isteksizlik, huzursuzluk, mutsuzluk, inatçılık.

Fiziksel Belirtiler: Karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma, iştahsızlık, baş ağrısı, baş dönmesi gibi fiziksel semptomlar gösterebilirler.

Bu semptomlar, 4 haftadan uzun sürerse; Ayrılık Kaygısı Bozukluğu'ndan şüphe edilebilir ve mutlaka klinik psikoloğa başvurulması gerekir.

Müjde Yahşi okula yeni başlayacak çocuğu olan ebeveynlere şu önerilerde bulunuyor;

Hikayeler: Çocuğa basit ve anlaşılır bir dil ile okul ile ilgili hikayeler okuyabilirsiniz. Aynı hikayeyi her akşam tekrar edebilirsiniz. Çocuklar aynı hikayeyi defalarca dinleyebilir aynı şeye tekrar tekrar gülmekten de oldukça keyif alırlar.

Keşif: Okula başlamadan önce çocukla okul bahçesinde, okul koridorlarında keşif yapabilir, çocuğa okulu somut şekilde anlatabilirsiniz. Çocuğu öğretmeni ile tanıştırarak öğretmeni ile sıcak bir bağ kurmasını sağlayabilirsiniz.

Oyun ve oyuncaklar: Çocukla okul ile ilgili oyunlar oynayabilir, ona okulla ilgili oyuncaklar alabilirsiniz. Güven Verme: Çocuğun duygusunu yansıtarak onu sevdiğinizi ve geri döneceğinizi söylemelisiniz. Çocuğu okuldan alacağınız zaman gecikmemelisiniz.

Ayrılıklar: Ayrılma esnasındaki süreyi giderek azaltarak ve kademeli uzaklaşarak çocuğun ayrılma kaygısını yönetmesine yardımcı olabilirsiniz.

Öğretmene itimat: Ya öğretmene güvenin ya da güvenmediğiniz öğretmene çocuğu teslim etmeyin. Birini tercih edin.

İkna etmeyin: Çocuğa uzun uzun açıklamalar yapıp, okula alışmasıyla ilgili ikna etmeye çalışmayın. Duygusu ile baş etmesinde yardımcı olun.

Sticker: Okul dönüşü motivasyonu artırmak ve süreci somutlaştırmak adına sticker ile çizelge yapabilirsiniz.

Uyum süreci: Çocuğun uyum sürecinde yaşadığı kaygının ve gösterdiği semptomların normal olduğunu bilmelisiniz. Eğer bu semptomlar 4 haftaya kadar azalarak geçmezse klinik psikoloğa başvurmalısınız.

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme