Ecza deposunda hak ihlali

Antalya’da faaliyet gösteren Selçuk Ecza Deposu çalışanları, yaşadıkları hak gaspını dile getirdi. Yoğun mesai ve ağır...

TAKİP ET

Antalya'da faaliyet gösteren Selçuk Ecza Deposu çalışanları, yaşadıkları hak gaspını dile getirdi. Yoğun mesai ve ağır çalışma koşullarından şikayetçi olan depo çalışanları, 'Sabah 08.30'da başlayan mesaimiz yazın 19.00'a, kışın 18.00'e kadar sürüyor. Mesai saatleri içerisinde hakkımız olan 1 saatlik öğle yemeği molasını alamıyoruz, 10-15 dakika hızlıca öğle yemeğinin ardından yoğun baskı altında işlerin yetişmesi adına çalışmaya devam ediyoruz. Akşamları iş bitiminde yaptığımız fazla mesailerin tamamı ödenmiyor, fazla mesai saatlerimiz olduğundan çok daha az hesaplanarak ödemesi yapılıyor. Haftada bir gün, pazar günleri iznimiz var, onda da dönüşümlü olarak nöbete kalıyoruz fakat maaş bordromuza, tuttuğumuz pazar günü nöbetleri doğru yansıtılmıyor. Resmi tatillerde çalıştırılıyoruz fakat o günlerin de bordroda resmi tatil çalışması olarak yansıtılmadığını, fazla mesailerimizin eksik hesaplandığını görüyoruz' dedi.

Patronların Ensesindeyiz haber sitesine göre, şoförlerin mesailerinin çok erken başladığını belirtiyor. Talep ettikleri haklarını alamadıklarını da belirten çalışanları, şöyle konuştu:

'Mesai başlangıcımız 08.30 fakat şoför olarak çalışanlarımız aynı zamanda personel servisi görevi görüyorlar. Bu yüzden şoförlerin mesaisi çok daha erken başlayıp çok daha geç bitmiş oluyor. Üstelik personel servisi görevi gören araçlar, gün içerisinde eczanelere koli taşınan, ticari sınıfa giren ve servis olarak kullanılmaması gereken araçlar; işçiler oturma yeri olmayan araçlarla iş yerine ulaşım sağlıyorlar. Şoförler, kendi başına ayrı bir iş olan personel servisliği için ayrı bir ücret ise almıyorlar.

Kırık veya kayıp bir ilaç olduğunda ücreti biz işçilerden kesiliyor. Zaten hakkımızı alamıyoruz, yapılan kesintilerle birlikte maaşımız daha da eriyor.'

Başka bir işçi, bu problemlere ek olarak çalıştığı deponun hijyenden uzak, sağlıksız koşullarını şu sözlerle aktarıyor:

'Çalıştığımız ortamda hijyeni sağlamak adına hiçbir uygulama yok. Lavabolara tuvalet kağıdı ve sabun bile sağlanmıyor. Tuvalet kağıdımızı ve sabunumuzu evden getirerek problemi çözmeye çalışıyoruz. Elektriğe gelen zamlardan sonra depolardaki bazı ışıklar söküldü, şu anda bazı depolarda öyle karanlık yerler var ki ışıksızlıktan dolayı kolilerin üzerinde yazanları okumakta zorlanıyoruz. Aydınlatmadan dahi tasarruf etmeye çalışıyorlar, bir depodaki erkekler lavabosunun ampulü aylardır patlak ve yenisi takılmıyor, çalışanlar karanlıkta lavabo ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar.

Depolarda bulunan çay ocakları bölge müdürlerinin talimatıyla bazen kapatılıyor, aylarca kapalı kalıyor, sonra yine talimatla açılıyor. Her şey yönetimin keyfine göre belirleniyor. İşçiler olarak koşullarımıza dair hiçbir sözümüz yok. Antalya'daki depolardan birinde, temizlik işlerini yapan bir çalışan olmadığı için deponun tüm temizlik işleri çalışanlar arasında paylaştırıldı, herkes görev tanımının dışındaki işleri yapmaya zorlandı ve bunun için herhangi bir ek ödeme de yapılmadı.

Biz işçiler bu koşullara maruz bırakılırken bir yandan da bölge müdürlerinin nasıl gözümüzün önünde zenginleştiklerini görüyoruz. Bizim çalıştığımız alandaki aydınlatmadan tasarruf etme planları yapan, lavabolarda sabun bile sağlamayanlar bizim çalışmalarımız üzerinden mal varlıklarını katlıyorlar. Biz hakkımızı almak ve insani şartlarda, insana yaraşır bir ortamda çalışmak istiyoruz.'

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme