Kent Konseyi'nden kadın hakları söyleşisi
    Cumhuriyetin 100'üncü yılı kutlama etkinlikleri kapsamında 31 Ekim akşamı Belediye Nikah Salonu'nda yapılan söyleşiden...
Cumhuriyetin 100'üncü yılı kutlama etkinlikleri kapsamında 31 Ekim akşamı Belediye Nikah Salonu'nda yapılan söyleşiden önce, Ödemiş'teki kent yaşamında öncü kadınlar' başlıklı bir belgesel film gösterimi yapıldı.
Kent Konseyi Kadın Meclisi başkanı Açelya Keskin, etkinliğin açılış konuşması yaptı. Keskin, Cumhuriyet'in Türkiye'deki kadınlara büyük haklar kazandırdığını söyledi.
Film gösteriminden sonra gerçekleştirilen söyleşinin ilk konuşmacısı Kent Konseyi adına Rahşan Ak oldu. Ak, Türkiye'deki kadınların, Osmanlı'daki son yıllara ile ilgili bilgilendirme yaptı. Ak, özetle şunları söyledi:
Osmanlı kadın hareketi Tanzimat sonrası kadınların kurdukları yardım dernekleri ve bu derneklerin yayın organları ile başlamıştır. 1886'da yayımlanan Şükûfezar, sahibi kadın olan ve yazı kadrosunu tümüyle kadınların oluşturduğu ilk kadın dergisi olmuştur. Ulviye Mevlan'ın kurduğu ve yöneticiliğini yaptığı Kadınlar Dünyası dergisi feminizmi gündeme getiren ilk dergidir. 1 ve 2. Meşrutiyet dönemlerinde kısmi de olsa eğitim hakkı alan kadınlar çalışma yaşamına katılmaya başladılar. Kadınlar mebusluk taleplerini henüz cumhuriyet kurulmadan dillendirmeye başlamışlar hatta 1923 yılının Haziran ayıında Kadınlar Halk Fırkası'nı kurmaya teşebbüs etmişlerse de bu parti kadınların siyasi hayata katılımı hakkı olmadığı için kurulamamıştır.'
Ak'tan sonra konuşan Umut Avcı da slayt eşliğinde yaptığı konuşmada özetle şunları kaydetti:
'Cumhuriyetin ilanından sonra kadınların hak arayışları aynı yoğunlukta devam etmiştir. 1924'te Tevhid-i Tedrisat yasası ile öğrenim birliği ve 1926'da kabul edilen Medeni Kanun ile kadınlar eşitlik yolunda kazanımlar elde etmişlerdir. Seçme ve seçilme hakkı talep eden kadınlar sırasıyla önce belediye seçimlerinde, sonra muhtarlık ve ihtiyar heyeti seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı kazanmış, 5 Aralık 1934'te ise milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olmuşlardır. Atatürk 1931 yılında bir konuşmasında 'Türk kadınları memleketin kaderini millet namına idare eden siyasi zümreye dahil olmak arzusunu belirtmiştir. Dolayısıyla kadınlarımızı hiçbir vatandaşlık vazifesinden uzak tutamayız. Çünkü hakların tümü vazifelerden doğar.' diyerek kadının tüm vazifeleriyle birer yurttaş olduğunu ifade etmiştir. 1935'teki seçimlerde %4,5 kadın oranı ile meclis o sırada dünyada meclisinde en fazla kadın vekil olan ikinci ülke olmuştur. Hedefimiz bugün de Kadınları yönetime çok daha büyük oranlarda dahil etmektir.
Haber Merkezi