Madımak Oteli’ne düşen ateş yüreğimizi dağlamaya devam ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi Ödemiş İlçe Başkanlığı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ödemiş Şubesi, Tüm Belediye ve Yerel...

TAKİP ET

Cumhuriyet Halk Partisi Ödemiş İlçe Başkanlığı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ödemiş Şubesi, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası ile Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası iş birliği ile perşembe günü saat 18.00'de Ödemiş Hükmet Meydanı'ndaki Atatürk anıtı önünde Sivas Katliamı'nı anma programı düzenlendi.

Anma programına Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş başta olmak üzere vatandaşlar ve çok sayıda sendika üyesi de katıldı. Sosyal mesafe kuralları çerçevesinde gerçekleştirildi programda konuşma gerçekleştiren Eğitim Sen Ödemiş Temsilcisi Tayfun Bengi'nin yanında diğer sendika temsilcileri de yan yana yer aldı.

'Ne ilk ne de son katliamdır'

Tayfun Bengi, 2 Temmuz 1993'te Sivas'taki Madımak Oteli'nde gerçekleşen ve çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak şunları söyledi: '2 Temmuz 1993'te yaşanan Sivas Katliamı'nın üzerinden tam 27 yıl geçti. 27 yıl önce Madımak Oteli'ne düşen ateş, yüreğimizi dağlamaya devam ediyor. Bundan tam 27 yıl önce; günler öncesinden gazete yazılarıyla hedef göstererek provokasyonlarla katliamı hazırlayanlar, aydınlarımızı 'Yaşasın şeriat' sloganları eşliğinde yakarak katletmişlerdir. Ülkemizin aydınlık yüzü 33 canımızın bilime, aydınlığa, cumhuriyet fikrine, seküler yaşama düşman Orta Çağ zihniyetinin temsilcileri tarafından canice yakılarak aramızdan koparıldığı Sivas-Madımak Katliamı, ne ilk ne de son katliamdır çünkü farklı inançları, kültürleri, kimlikleri bir zenginlik değil, tehdit olarak gören tekçi-otoriter zihniyet, yeni katliamlara davetiye çıkarmaya devam etmiştir. Sivas Katliamı'ndan sonra 19 Aralık, Gazi, Roboski, Reyhanlı, Suruç başta olmak üzere pek çok katliam yaşanmıştır. Milyonların eseri Gezi direnişinde gençlerimiz, sokak ortasında katledilmiştir. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı olan 10 Ekim Ankara Gar Katliamı ile yüreğimize 103 bıçak daha saplanmıştır.

Yaşanan onca katliam gibi Sivas Katliamı'nın da gerçek sorumlularının açığa çıkarılıp hesap sorulması engellenmiştir. Katliamda maşa görevini yerine getiren katiller bile siyasi iktidar tarafından kollanmıştır. Adresi, ikametgahı belli olan firari sanıkları yıllarca bulun(a)mamış kişilerin avukatları, mevcut siyasal iktidar tarafından milletvekili yapılarak ödüllendirilmiştir. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamayacağı, evrensel hukuk ilkesidir ve bu ilkeye uygun olarak Türk Ceza Kanunu'nda yer alan düzenleme yok sayılmıştır. Katliamın firari sanıkları, zaman aşımından yararlandırılmıştır.

'İnsanlığa karşı işlenen katliamları unutmamızı bekliyorlar'

Ne yazık ki aynı coğrafyada barış içinde, kardeşçe bir arada yaşama zeminimizi hedef alanlar, bugün de iş başındadır. Aradan geçen 27 yıla rağmen 33 insanımızın canice yakılarak öldürülmesine hala katliam demiyorlar. Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan katliama 'Sivas Olayları', katledilen insanlara 'vefat edenler' demeyi sürdürüyorlar. Sömürü, haksızlık ve hukuksuzluk üzerine kurulu yönetimlerini baskı ve zora dayanarak ayakta tutmaya çalışanlar; toplumu daha fazla kutuplaştırmak, bölmek için ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar. Hayatımızın her hücresinin ülkeyi karanlığa boğmak isteyen gerici yobaz zihniyetle kuşatılmasına seyirci kalmamızı istiyorlar. Aydınlıktan, bilimden, laiklikten, seküler yaşamdan vazgeçmemizi, iktidarlarına biat eden kullara dönüşmemizi istiyorlar. Her geçen gün daha çekilmez hale gelen baskı, zor ve sömürücü düzenine teslim olmamızı, insanlığa karşı işlenen katliamları unutmamızı bekliyorlar.

'Sivas Katliamı'nı unutmadık, unutmayacağız'

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) olarak 27. yıl dönümü vesilesiyle Sivas Katliamı nezdinde yaşadığımız tüm katliamları bir kez daha lanetleyip yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla anarken diyoruz ki katliamlara, ölümlere alışmayacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız. Karanlığa teslim olmayacağız. Kutuplaştırma siyasetine karşı zenginliğimiz olan farklılıklarımızı ısrarla ve inatla koruyacağız. Dostluğu ve sevgiyi, onlarla birlikte büyüsün, bütün dünyayı sarsın diye yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak için özgür, demokratik, laik bir ülkede barış içinde bir arada yaşam mücadelemize devam edeceğiz. Yaşadığımız katliamların hesabını barışın, kardeşliğin, emeğin ülkesini kurarak soracağız.'

Osman Toka

Bakmadan Geçme