Siyasete iftira virüsü bulaştı
Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar, ilçede yapılması yılan hikayesine dönen ve rant iddialarının ileri sürüldüğü hastane...
Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar, ilçede yapılması yılan hikayesine dönen ve rant iddialarının ileri sürüldüğü hastane konusu hakkında ileri sürülenlere cevap verdi. Başkan Özçınar, açıklamasında şunları söyledi: 'Ülkemizin koronavirüs ile mücadele ettiği bugünlerde İzmir siyasetine maalesef bir 'iftira' virüsü bulaşmıştır. CHP İzmir Milletvekili ve İl Başkanı, ilçemizde inşaatına başlanacak olan 75 yataklı hastanemiz için yapılan imar planı düzenlenmesi hakkında şahsıma 'rantçılık' iftirasında bulunmuşlardır. Bu noktada halkımızın vicdanını hakem tutarak bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum.
Söz konusu hastane inşaatına ilişkin olarak belediyemiz ile TOKİ arasında yapılan protokol ve İmar Kanunu'nda TOKİ'ye verilen yetkiye istinaden bu kuruluşça 1/100.000 ve 1/25.000'lik imar planlarında değişiklik yapılmış, kanunda da belirtildiği üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bu durum, bakanlıkça tebliğ edilmiştir. Daha sonraki aşamada 1/5000 ve 1/1000'lik imar planlarında yapılan düzenlemeler ile de yeni yapılacak hastanenin etrafında ileride ihtiyaç duyulabileceği öngörülerek konut, ticaret, eğitim, kültürel, spor, park ve ağaçlandırma, teknik alanları oluşturulmuş; hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin o sahada İZSU için yer ayrılması talebine istinaden bu alanlara ek olarak bir de belediye hizmet alanı ayrılmıştır.
'Tüm süreçlerden haberleri vardı'
Bu sürecin tüm aşamalarından İzmir Büyükşehir Belediyesi, tamamıyla haberdar olduğu halde tam da hastane inşaatının başlayacağı bu son aşamada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı davalı tutarak yeni plan aleyhinde idare mahkemesine yürütmenin durdurulması isteminde bulunmuş, mahkeme ileride telafisi mümkün olmayan iş ve işlemlerin gerçekleşmesini önlemek amacıyla bu başvuruyu kabul etmiştir. Kararın bu şekilde ortaya çıkmasında davalı idare olarak gösterilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı temsilen planlama sürecini yürüten TOKİ'nin değil, sadece genel hatlar üzerinden savunma yapabilecek durumda olan Bakanlık Hukuk İşleri Müdürlüğü'nün konunun maddi ve hukuki ayrıntılarını mahkemeye yeterli düzeyde sunma imkanının olmayışı ana etken olmuştur.
Kiraz Belediyesi ve TOKİ'nin de önümüzdeki aşamada davaya ilgili kuruluşlar olarak katılmasıyla yargı makamlarınca meselenin sağlıklı şekilde değerlendirilip sürecin kaldığı yerden devamına yönelik bir karar çıkacağını ümit ediyorum.
'Neden senelerdir sustular?'
Bugün geldiğimiz noktada CHP Milletvekili ve İl Başkanı'nın Kiraz'ın çok uzun zamandır hasretle beklediği hastane yatırımını engellemenin getirdiği suçluluk psikolojisi ile dikkatleri dağıtmak için şahsıma rant iftirası atmaları karşısında hayretler içerisinde kaldığımı ifade etmek istiyorum. TOKİ tarafından yapılan imar planı değişiklik ve düzenlemelerinden senelerden beri haberdar olan, hatta yeni planda kendi kurumu için yer ayrılmasını isteyen Büyükşehir Belediyesi'nin aklına mahkemeye gitmek, vekil ve il başkanının aklına rant iftirası atmak niye bugün gelmiştir? Madem ki hukuka aykırılık vardı, madem ki rant vardı niye senelerdir sustular?
'Kiraz'a dair bilgileri olsaydı…'
Ben cevap vereyim: Çünkü ortada ne hukuksuzluk ne de rant vardı. Bugün var olan en dikkat çekici şey, yapılacak bu hizmet karşısında hasetten ne yapacağını, ne söyleyeceğini şaşırmış, aciz bir siyasi kadronun utanılası halidir. Eğer kendilerinin Kiraz'a yönelik en ufak bir ilgileri ve bilgileri olsaydı orada şahsımın rant elde edebileceği herhangi bir taşınmazın olmadığını bilirler, kendilerini Kirazlılar önünde böylesine küçük düşürmezlerdi. Beni geçtim, Kiraz'daki herhangi bir şahsın bile kentin o noktasından kayda değer bir rant beklentisi olamayacağını tüm Kirazlılar takdir edecektir.
Hastane için imar planı düzenlemesi yapılan alan, tamamen belediye mülkiyetinde olup değil yanında, yakınlarında bile şahsıma ait bir arsa bulunmamaktadır. Bir eğitimci olarak inşaat sektörü ile de yakından uzaktan hiçbir bağım bulunmamaktadır. Eğer yapılan yatırımlar nedeniyle bir kentsel rantın ortaya çıkacağı düşünülüyorsa bu rantın sahibi yalnızca Kiraz Belediyesi, dolayısıyla da Kiraz halkı olacaktır.
Rant rant diye dillerine dolayıp karşı çıktıkları konut alanında TOKİ tarafından inşa edilip uygun fiyatlı, uygun taksitli şekilde, kira öder gibi başta şehit aileleri ve gazilerimizin, dul ve yetimlerin, engellilerin, emeklilerin, küçük esnaf ve sanatkarların, elinin emeği ile geçinen tarım işçisi ve çiftçilerimizin velhasıl toplumun orta direğinin ilk defa bir ev sahibi olup gönül rahatlığı ile 'Benim' diyebilecekleri sosyal konutların inşası planlanmaktadır.
'Kiraz'a nefretin nedeni nedir?'
Şimdi bu beyefendilere soruyorum: Dillerinden düşürmedikleri halkçılık, sosyal belediyecilik, fırsat eşitliği gibi kavramlar Kiraz için geçerli değil midir? Kiraz'a olan bu nefretin gerekçesi, burada seçimi kaybetmiş olmaları mıdır ya da Kiraz'a hükümetimizin her alanda tüm imkanlarıyla sahip çıkması mıdır? Yoksa Büyükşehir Belediyesi'nin Kiraz'da veremediği hizmetlerin ezikliği midir? Cevabı yine ben vereyim: Bu şıkların hepsi.
'Tek şahsi rantım hayır dualarıdır'
Bir belediye başkanı olarak ilçeme yapılacak hastane, sosyal konutlar ve diğer yatırımlardan elde etmeyi umduğum tek şahsi rant, ileride bu hizmetlerden faydalanacak olan insanımızın hayır duasıdır. Bu türden bir hizmet anlayışından zerre nasibi olmadığını yıllardır İzmir'deki yönetimiyle gösteren CHP yetkililerinin atalarımızın deyişiyle 'Kişi kendinden bilir işi' kabilinden şahsıma yönelttikleri rant iftiraları için de yüce Türk yargısı önünde ayrıca hesap soracağımı da kamuoyuna önemle bildirir; malum zihniyetçe engellenmeye çalışılan tüm yatırımların Kiraz'a kazandırılması için var gücümle mücadeleye devam ettiğimi değerli halkımıza saygıyla beyan ederim.