Araştırmacı Karacasu “Doğan çocuklar kütüğe işlenmiyor”

Turgay KILIÇ / Yenikiraz.com   Siyasal İletişim Uzmanı ve Araştırmacı Karacasu, Suriyeli bazı imamlardan edindiği bilgileri...

Araştırmacı Karacasu “Doğan çocuklar kütüğe işlenmiyor”
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Turgay KILIÇ / Yenikiraz.com

Siyasal İletişim Uzmanı ve Araştırmacı Karacasu, Suriyeli bazı imamlardan edindiği bilgileri aktararak, Türkiye’deki demografik yapılaşmanın kontrolsüz ve kayıtsız arttığına dikkati çekti. Muhalefet kesimindeki kadınlara seslenen Karacasu, “Muhalif siyaset yapan hanımefendiler, umarım bu videoyu izlerler. Neden bu konuda hiçbir komisyon kurmadılar? Çalışma grupları kurmadılar? ” şeklinde ağır toplar attı.

Türkiye’de asimilasyon çerçevesi

HaberAraştırmacı ve yazar Karacası, “Suriyeli kayıtsız çocuklar mevzusu çok ciddi bir problem. Bizim için gizli bir sosyolojik sorun haline gelmiş. Entegre olmanın ötesinde aslında Türk toplumunun nasıl asimile ettiklerini gösteren bir kaç örneğini sizlerle paylaşacağım” dedi.

Araştırmacı Karacasu, yaşı 18’den küçük olan annenin kayıtları yapılmadığı için kayıtsız demografik sarsıntıya dikkati çekerek şunları aktardı: “Suriye Dernekler Platformu Başkanı Mehdi Davut, Suriyelilerin doğumlarının Türk kütüğüne geçmeme sebeplerini aktarıyor. En büyük sebep olarak da, doğum yapan Suriyeli annenin 18 yaşından küçük olmasını gösteriyor. Bu sebeple annenin doğumu evde veya hastane dışında başka bir yerde gerçekleşiyor. 

Ve kayıt altına alınmıyor. Ve bu çocukların kayıtları yapılmıyor. Bir sürü Türkiye’de doğmuş Suriyeli çocuk mevcut. 

Davut anlatıyor, İstanbul’da günde 90 ila 110 Suriyeli çocuk doğumu gerçekleşiyor. Ne kadarı kayıt aldığına alınıyor ne kadarı alınmıyor maalesef bilinmiyor.

Suriyeli S.M., bir Türk erkekle evleniyor. Suriye’deki yasalara göre Aile Cüzdanlarında 4 hane açık. 4 evlilik yapılabiliyor. Suriyeli S.M., Türk yasalarını bilmediğinden, Türk erkekle ikinci eşi olarak uyduruk bir evlilik sözleşmesi geziniyor ortalıkta” dedi.

Haber

Sessiz İstila kitabının yazarı Karacasu, açıklamalarında çarpıcı detaylar vererek, Suriyeli annenin kendi çocuğunu kanıtlaması için DNSA örneği vermesi gerektiğine işaret ederken şunları aktarıyor:

Köle pazarında kadın satışı

“Bu Türk erkekle de resmî bir evlilik gerçekleştirdiğini zannediyor. Ve ardından ikisinden bir kız çocuğu dünyaya geliyor. Bu kız çocuk, Türk erkeğinin ilk eşi olan Türk kadının üzerine kaydediliyor. Bu çocuk hastane dışında doğum yaptığı için, Türk anne olarak gösterildiği için Suriyeli anne, çocuğun kendisine ait olduğunu gösteremiyor.

Olay ise DNA testine kadar gidiyor. 18 yaşındaki kız çocuklarının dini nikah kıyımı son derece yaygın. Bunu da İstanbul Bağcılar’da Suriyeli bir din adamı Ahmet Halef doğruluyor, itiraf ediyor. 

Bu durum kayda alınmadığı için hem doğum oranında görülmüyorlar hem de bu çocuklar okula kaydolmuyorlar ve bu kontrolsüzlük; yaygınlaşmaya devam ediyor. “

Türkiye’de Suriye yasaları işliyor

“Suriyeli Muhammed Dugan, 2015 yılında Türkiye’ye geliyor ve kendisi gibi 2018’de Suriye’den gelen Beyan ile evleniyor. Beyan 14 yaşında, Muhammed 23 yaşındayken evleniyorlar.

Beyan 15 yaşına geldiğinde ise Gazi Osmanpaşa’da bir doğum gerçekleştiriyor. Nüfusa gidip kayıt yaptırmak istediklerinde ise nüfus müdürlüğü savcılığa, Beyan’ın 14 yaşında evlenip 15 yaşında doğum yaptığını bildiriyor. Savcılık ise, bunu bir davaya dönüştürüyor. Muhammed’e, nitelikli cinsel istismar suçundan 20 yıl hapis cezasıyla dava açıyor. 

Muhammed ise, Suriye’de küçük yaşta evlilik suç değil. Biz birbirimizi severek evlendiğimiz için rızayla gerçekleşmiş bir evliliktir, Türkiye’de bunun bir suç olduğunu bilmiyorduk’ diyor. 

Mahkemenin değerlendirmesi üzerinde sosyokültürel unsurları göz önünde bulundurarak tehdit yok, zorla alıkoyma yok, kendi yasalarına göre bu bir suç değil’ diyerek TCK madde 30’a hüküm vererek bu maddenin bir hata olduğunu bildiriyor ve beraat veriyor.

Ortada ciddi bir sosyolojik bir sorun var. Hiçbir şekilde entegre olamayacaklar bizi asimile edecekler. Bizi hukuken de asimile etmeye başladıklarını bu davada görmüş olduk.”

Nefsim ‘evet de’ dedi

2017 yılında Şanlıurfa’da yaşayan 35 yaşındaki imam anlatıyor. ‘Bir Türk ile bir Suriyeli çifti evlendirmem için beni davet ettiler. Gittiğimiz o evde, başka bir Suriyeli kadın bana ikinci eş olarak vermeyi teklif etti. Şoke oldum ama, nefsim de ‘evet de’ dedi diye kendisi itirafta bulunuyor.

Bu Suriyeli kadınlar Türk erkekleri için ucuza satın alındıkları için, bu evlilikler yüzünden ilk eşler boşanmak için sürekli mahkemelere gidip, ikinci eşim bir Suriyeli ile yaptı diye mahkemeye başvuruda bulunuyorlar. 

Bu sayede hoca ise hem devletin hem de STK’lerin kayıtlarını giriyor.”