Hurda incirlerden bakteriyel selüloz üretimi
Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, 'Ege Üniversitesi olarak yaptığımız nitelikli...
Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak yaptığımız nitelikli projeler, TÜBİTAK nezdinde destek görmeye devam ediyoruz. Prof. Dr. Mehmet Yekta Göksungur hocamız ve ekibinin geliştirdiği hurda incirden bakteriyel selüloz üretimi ile ekonomik değeri yüksek ürünler elde edilecek. Hocamızı ve ekibini tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi.
Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Göksungur, “Biz, yaptığımız çalışmada ‘Komagateibacter xylinum’ bakterisini kullanarak hurda incirlerden elde ettiğimiz ekstrakttan bakteriyel selüloz üretmekteyiz. Bu kapsamda hurda incirden elde edilen ekstrakta, Komagateibacter xylinum bakterisini aşılayarak sekiz gün süren fermantasyon neticesinde yüzeyde elde edilen selüloz kütlesi temizlenip saflaştırılarak, kurutuluyor ve bakteriyel selüloz üretiliyor. Bu proje aynı zamanda sanayinin de destek verdiği bir projedir” diye konuştu.
“Atıklar birer ekonomik değere dönüştürülecek”
Türkiye’nin, dünyanın en çok incir üreten ülkesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Göksungur, “Ülkemizde üretilen yıllık 90 bin ton incirin 70 bin tonu ihraç ediliyor. Hurda incir, taze incirin hasat öncesi, hasat sonrası ve depolama işlemleri sırasında birçok fizikokimyasal hasar sebebiyle değer kaybetmesiyle
ortaya çıkan incir olarak tanımlanıyor. Besin değerinin yüksek olması sebebiyle reçel, marmelat ve ezme gibi formülasyonların oluşturulmasında kullanılıyor.
Günümüzde atıklardan ve yan ürünlerden ekonomik değeri yüksek biyoürünler üretimi konusunda çalışmalar yapılıyor. Bu şekilde atıkların çevreye verdiği zarar azaltılmakta ve atıklar birer ekonomik değere dönüştürülmektedir. Bu kapsamda ekonomik değeri düşük olan hurda incirlerden, yüksek ekonomik değere sahip bakteriyel selüloz üretimi, ekonomik açıdan ve çevre sağlığı açısından son derece önemli bir konudur. Öte yandan aflatoksin içeren incirler çevre sağlığı açısından bir tehlike oluşturuyor. Aflatoksinli incirlerin insan tüketimine sunulması mümkün değildir. Aflatoksinli incirlerin de selüloz üretiminde kullanılarak ekonomiye kazandırılması ve imha sırasında çevreye verilen zararın önlenmesi mümkündür” dedi.
“Bakteriyel selüloz her alanda kullanılıyor”
Projede kullanılan bakteriyel selülozun pek çok kullanım alanı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Göksungur, “Bakteri, hücreleri tarafından üretilen bakteriyel selüloz, hemiselüloz ve lignin içermediği için yüksek saflığa sahiptir. Bakteriyel selülozun diğer üstün özellikleri ise yüksek saflığı, biyouyumluluğu, yüksek su
tutma kapasitesi, hidrojel yapısı, üstün mekanik özellikleri, yüksek kristalizasyon derecesi ve gözenekli yapısıdır. Bakteriyel selüloz; doku mühendisliği, gıda sanayi, biyomedikal malzemelerin üretimi, kontrollü ilaç salınımı, nanogözenekli biyomateryal ve biyokompozitlerin üretiminde yaygın olarak kullanılan son derece kıymetli bir polimerdir. Bakteriyel selüloz, gıda katkı maddesi olarak; stabilize edici, kıvam artırıcı, jelleştirici, süspansiye edici olarak düşük kalorili gıdalar, çikolatalı içecekler, hamurdan üretilen ürünler,
dondurma gibi ürünlerde kullanılabiliyor. Biyomedikal ve tıp alanında ise yapay deri, yara bandı ve yanık bölge üzerinde iyileştirici özelliğe sahip olduğu için yanık tedavisinde kullanılıyor. Bakteriyel selüloz; krem, tonik ve tırnak cilası gibi ürünlerin emilimini artırmak amacıyla kozmetik sanayinde de kullanılmaktadır. Bakteriyel selüloz, mükemmel mekanik özelliklere sahip olduğu için birinci kalite kâğıt üretiminde ve tarihi belgelerin ve kitapların tadilatında kullanılmaktadır” diye konuştu.
Haber Merkezi