Memur maaşlarına enflasyon güzellemesi
Semi Tektaş/yenikiraz.com Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre Haziran ayında Tüketici Fiyat...
Semi Tektaş/yenikiraz.com
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre Haziran ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 3,92 arttı. Yıllık bazdaki artış ise yüzde 38,21 oldu. Memur ve emekliye yapılacak zam oranını etkileyecek 6 aylık enflasyon ise yüzde 19,77 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 14,76 ile konut oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 67,22 ile lokanta ve oteller oldu. En düşük memur maaşının 22 bin liraya yükseltilmesini de içeren kanun teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Memurlar yüzde 17.55’lik zamma ek olarak seyyanen 8 bin 77 lira zam alacak. Ortalama memur maaşı 25 bin 15 liraya çıkarılacak. En düşük memur maaşı ise 22 bin 17 lira olacak. Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN) İzmir İl Temsilcisi İrfan Toksoy açıklanan enflasyon oranlarının spekülatif taşıdığını, maaşların açlık sınırının üzerinde olması gerektiğini belirtirken Ekonomist Turgay Bozoğlu, rakam olumlu ama alım gücünün yükselmesi gerektiğini söyledi.
“MEMURLAR ARTIK DAR GELİRLİ GURUPTA”
“Haziran ayı Enflasyon rakamları yüzde 3,92 olarak birlenirken ilk 6 aylık enflasyon yüzde 19,77 olarak açıklandı” diyen Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN) İzmir İl Temsilcisi İrfan Toksoy, “Daha öncede dediğimiz gibi verilen oranların ne olduğunun çok önemi yok. Önemli olan alım gücümüzün kaybolmamasıdır. Merkez Bankası’nın faiz kararları değişince enflasyonda çok ciddi oranda bir artış oldu. O gün bize verilen ama hala bugün gerçekleşme aşamasında olan en düşük devlet memuru maaşı 22 bin olacak sözü o günden bugüne bile değer kaybederek bir anlam ifade etmemiş oldu. Dolayısıyla burada yapılacak olan memur maaşlarının zammının gerçekçi bir zam olması gerekir. Çünkü eskiden orta gelir grubuna dâhil olan memurlar şimdi dar gelirli grup içerisinde kaldı. Asgari ücretin 11 bin 402 lira olarak belirlendiği günümüzde 11 bin 400 lira civarında maaş alan memurlar var. Dolayısıyla bu gelir grubunun geçim düzeyinin rahatlatılması için ciddi oranda bir artış yapılması gerekir. Bizim teklifimiz ekonomik politikalar karşısında değer kaybeden 22 bin o gün sevindiriciydi ama yeterli değildir” diye konuştu.
“RAKAMLAR DOĞRU HESAPLANMALI”
Ekonomik büyümelerden memurlarında paylarının alması gerektiğini söyleyen Toksoy, “Yapılacak olan zamma enflasyon farkı eklenmeli. Fakat enflasyon farklarında da TÜİK’in açıkladığı enflasyonla ilgili çok ciddi spekülatif ithamlar dönüyor Dolayısıyla bu rakamların ciddi hesaplanması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu 22 binin üzerine yapılacak zamda hem altı aylık enflasyon farkının eklenmesi gerekir hem de toplu sözleşmede belirtilen yüzde altılık zam artışının verilmesi gerekir. Ayrıca yıllardır bahsettiğimiz ve Türkiye Kamu-Sen’in etkili olduğu dönemde aldığı refah payı uygulamasının eklenmesi gerekiyor. Çünkü ekonomik verilere göre ekonomimiz büyüyor. Dolayısıyla çalışanlar ekonomik gelişmelerden paylarını almak istiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
“AÇLIK SINIRINI GEÇMELİ”
Memur maaşlarının açlık sınırının üzerinde olması gerektiğini söyleyen Toksoy, “Geldiğimiz noktada memura enflasyon oranında artışlar yapılmıyor. Sadece asgari ücrete yılda iki kez artış yapıldı. Asgari ücrete yapılan zam oranları memura yapılmıyor. Devlet memurları orta sınıf dediğimiz sınıftı. Memur maaşlarını asgari ücret ile birleştirmek yerine üst seviye gelir grupları ile birleştirmeye yönelik tedbirler alınması gerekiyor. Bizim talebimiz en düşük devlet memuru maaşının açıklanan yoksulluk sınırının üzerinde olması gerekir. Yoksulluk sınırı 32 bin civarında dolayısıyla memura da 32 bin liranın üzerine zam yapılmasını bekliyoruz. O zaman devlet memurları bir rahat nefes alacaktır. Çünkü bu verilen 22 bin lirayla nefes almak mümkün değil. Büyük şehirlerde 1+1 evlerin kirasının 10 bin lirayı geçtiği bir yerde bu rakamlarla devlet memurunun geçinmesini beklemek mümkün değil. Sonuçta devlet memurları devletin asli unsurlarıdır. Devletin işini yapıyor. Dolayısıyla açlık sınırı olarak belirlediği 32 bin liranın altında ücret vererek kendi çalışanını açlığa mahkûm etmesi demektir. Bundan dolayı beklentimiz bu rakamların üzerinde bir rakam olmasını istiyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
22 BİN VAADİ İÇİN 8 BİN SEYYANEN ZAM
“Memurlara yüzde 17,77’lik bir zam yapılması bekleniyordu bu zamma refah payı dâhil değildi” diyen Ekonomist Turgay Bozoğlu, “Hükümetin en düşük memur maaşını 22 bin liraya çıkarma vaadi doğrultusunda en düşük memur maaşına ek olarak 8 bin 77 TL’lik seyyanen bir zam yapıldı. Burada iki önemli husus var, birincisi yıllık enflasyonun düşme sebebi. İkincisi ilk defa TÜİK enflasyon rakamını bayram tatiline denk gelmesini neden göstererek 2 gün sonra açıkladı. ENAG’ın açıkladığı verilere göre bu rakam çok daha aşağıda gözüküyor. ENAG ilk 6 ay için açıkladığı verilere göre yaklaşık yüzde 7’nin üzerinde fark olduğunu söylüyor” dedi.
HESAPLAMA BİLİNMİYOR
TÜİK’in verileri nasıl hesaplandığını bilmediklerini söyleyen Bozoğlu, “Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise biz halen TÜİK’in enflasyon sepetini bilmiyoruz. Hangi verileri, hangi ağırlıkta kullandığını bilmiyoruz. Bununla ilgili bir şeffaflık yok. Bu da açıklanan veriler konusunda şüphe yaratıyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına göre bile alım gücü ciddi oranda düşmüş gözüküyor. Yapılan zamlar olumludur ama verilerin doğruluğundaki şüpheler bu rakamların daha yüksek olabileceği hususunu ön plana çıkarıyor” diye sözlerini noktaladı.