Parti tabelasına saldırı
Turgay KILIÇ / Yenikiraz.com Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) bugün öğlen saatlerinde yine saldırıya uğradı. Giriş kapısında...
Turgay KILIÇ / Yenikiraz.com
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) bugün öğlen saatlerinde yine saldırıya uğradı. Giriş kapısında asılan TÖP logolu parti tabelasına yapılan saldırıyı ifade eden Parti Meclisi Üyesi Didar Gül, “Daha önce de partimize yönelik böylesi saldırılar oldu. İçerideki tabelanın indirilmesi ve kapımıza tekme atılması gibi çeşitli saldırılar oldu” dedi.
28 yıllık sosyalizm düşüncenin savunuculuğu yapan TÖP’ün, yaşadığı saldırıların yeni olmadığına işaret edildi.
TÖP Parti Meclisi Üyesi Gül, saldırıların sokakta broşür dağıtılırken de yapıldığına değinerek “Sokakta da bildiri dağıtırken ve de eylem sırasında bazı faşist grupların yönlendirmeleri ve provokasyonları ile saldırılar olmuştu.
En yakın süreçte de, seçim sürecinde ittifakımızla ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bileşeniyiz’ birlikte seçim çalışmaları yürüttük. İttifakımızın yaptığı çalışmalara yönelik, sokakta çeşitli provokasyon girişimleri olsa da bunları boşa düşürdüğümüz bir biçim almıştık. Saldırıların boyutları değişiyor” dedi.
‘Gücümüzü emekçilerin taleplerinden alıyoruz’
Dün yaşanan saldırıya da açıklık getiren TÖP Meclis Üyesi Gül, şunları aktardı:
“Bu saldırı da dün gerçekleşti. Partimizin tabelasını çizerek, bir faşist güruhun olduğunu anlaşılan bir saldırıydı. Bu tür saldırıların amacı, seçimlerden sonra (14 Mayıs-28 Mayıs) faşizmin kurumsallaşmasının önündeki hamlelerin birer birer atılmasının bir başlangıcı olarak ön gördük ve bunun bilincindeydik. İktidarın dışında kalan faşist örgütlerin ve faşizmden beslenerek bu düşünce hareket eden yapılarda bu saldırıların olacağının da farkındaydık.
Eşit, adil, sömürüsüz bir düzen için ve demokratik bir cumhuriyet için mücadele eden bizlerin karşısında çeşitli saldırılarla yıllardır var oluyorlar zaten. Bu saldırı da bunlardan bağımsız görmemek, bağımsız ele almamak gerekiyor. Bu saldırı bizim ideolojik duruşumuza, sosyalizme, demokratik cumhuriyete bir saldırı olarak ele almak gerekiyor.
‘Birbirinden bağımsız olamazlar’
Şimdiye dek ölüm tehditleri ve benzeri tahditlerle karşılaşmadık. Sokakta bildiri dağıttığımızda, eylemlere çıktığımızda ve buna benzer saldırılar; bugün muhalefetlik edenlerin tutuklandığı, sosyalistlerin, devrimcilerin, gençlerin, kadınların ve hatta itiraz edenlerin tutuklandığı bir gerçek var. Bu da bu saldırıların bir parçasıyken, bir konseptin de bir parçasıyla oluşturuluyor. Bunlar da birbirinden bağımsız olamaz.
Bizler de yıllarımızda mücadeleler vererek karşılık vermeye çalışıyoruz. Ve bu yine aynı şekilde devam edecek. Sonuçta bugün gücünü son seçimlerden kazanmaktan alan iktidarın karşısında ülkenin yarısının itiraz ettiği ive başka bir şey istediği bir gerçeklik var. İşte bizler de gücümüzü bu gerçeklikten alıyoruz.
Sosyalistlerden, kadınlardan, gençlerden, emekçilerden ve onların taleplerini yükseltmekten alıyoruz gücümüzü, onların mücadelelerinden alıyoruz gerçekliğimizi. Ve partimiz olarak bu mücadeleyi de büyütmeye devam edeceğiz.”