'Parti ya da lider meselesi değil'

Ödemiş'te referandum öncesi bir araya gelen bir grup emekli öğretmenin köy çalışmaları devam ediyor. Her gün...

'Parti ya da lider meselesi değil'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ödemiş’te referandum öncesi bir araya gelen bir grup emekli öğretmenin köy çalışmaları devam ediyor. Her gün akşam saatlerinde buluşan yaklaşık 15 emekli öğretmen, o gün belirledikleri mahalleleri ziyaret edip vatandaşlarla sohbet ediyor.

Akşam TV başında aynı şeyleri dinlemekten bıktıklarını ifade eden emekli öğretmenler, “Biz mahallelerde 18 madde hakkında bilgi verip demokrasiden vazgeçilmemesi gerektiğini söylüyoruz dediler. Siyasetçilerin yaptıkları gibi evet veya hayır tercihinde bulunanları ayrıştırmadıklarını ifade eden emekli öğretmenler, “TV’lerde yapılan propaganda çalışmalarında maddeler yerine başka söylemler ön plana çıkıyor. Oysa oylanacak olan 18 madde var. Ayrıca bu maddelerin içinde alt başlıklar var. Arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirme sonucunda daha önce görev yaptığımız yerlere bu kez de referandum için gitme kararı aldık. Vatandaşlarımızdan genellikle olumlu tepkiler alıyoruz” dediler.

Bazı köylerde, kimi vatandaşlar tarafından tepki ile karşılaştıklarını fakat konuşmaya başladıktan sonra bu tepkilerin dindiğini belirten emekli matematik öğretmeni Cengiz Özen, “Vatandaşlarımız bizi önce siyasi parti temsilcisi sanıyor. Fakat bizim ifadelerimizi duyunca, kimi zaman sorular sorup aydınlanmak istiyorlar biz de bildiğimiz kadarı ile anlatmaya çalışıyoruz. Önyargı ile yaklaşanlara diyecek bir şeyimiz de yok tabii” şeklinde konuştu.

Bu referandumun, bir parti veya lider seçimi olmadığını belirten Özen,  şunları söyledi: “Türkiye’nin geleceği ile ilgili önemli bir karar aşamasındayız. Evet ya da hayır deme seçeneğimiz var ama yarış eşit değil. TV ve gazeteler, egemen çevrelerin ağzı ile haber yapıyor. TRT’nin tarafsız olduğunu söylememiz mümkün değil. Bu referandumda ülkemizin geleceği, büyük yetkilerle donatılmış bir başkana teslim edilmek isteniyor. Meclisin yetkileri daraltılıyor. Büyük yetkilerle donatılacak başkan meclisi devre dışı bırakıp ‘başkanlık kararnameleri’ yayınlayabilir. Böyle yetkileri var. Bu kararnameler, Meclis’e bile onay için sunulmayacak.  Başkanlık kararnamelerinin hiçbiri Meclis’in denetimine tabi olmayacak. Anayasa Mahkemesi denetimine tabi gibi görünüyor ama Anayasa Mahkemesi üyelerinin büyük çoğunluğunu başkan veya onun belirlediği kurum ve kimseler seçecek. Başkan tarafından atanmış birinin kararnamelere itiraz etme şansı olur mu? En önemli maddelerden biri, başkanlığa vekalet meselesi. Başkan diyelim yurt dışı ziyaretine gitti, ziyaret esnasında kaza oldu ve hakkın rahmetine kavuştu. Gitmeden önce yerine örneğin oğlunu veya damadını atadı ki böyle bir yetkisi var. Bu durumda oğlu onun yerine fiili olarak başkanlığa devam ediyor. Başkan isterse tek başına Meclis’i yeniden seçime götürebiliyor. Meclisin yaptığı bütçeyi bu kez tek başına yapıyor, istihbaratı yönetiyor”

Bu ziyaretlerde yapılan masrafları kendi bütçelerinden karşıladıklarını ifade eden Özen, evet ya da hayır sonucunun bir ölüm kalım mücadelesi olmadığını belirterek, “Bu seçim öyle söylendiği gibi milletin bekası sorunu falan taşımıyor. Bu sözlerin maddeleri gizlemek için söylenen sözler olduğunu düşünüyoruz. İki madde dışında kalan tüm diğer maddeler, Meclis’in veya Bakanlar Kurulu’nun yetkilerinin başkana devri ile ilgili. Eski ve yeni karşılaştırmalı metinleri okursanız bunu net olarak görebilirsiniz. Bize tek aday yönetimi değil demokrasi yakışır. Eğer bir ülkede farklı kültür ve inançlardan insanlar yaşıyor ve bunlar vergi veriyorsa herkesin yönetimde söz sahibi olması gerekir” dedi.