Pazar malı deyip geçmeyin

Ödemiş'in sembollerinden cumartesi pazarında soğuk ve yağışlı havaya rağmen yoğun kalabalık dikkat çekti. Vatandaşların en çok...

Pazar malı deyip geçmeyin
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ödemiş’in sembollerinden cumartesi pazarında soğuk ve yağışlı havaya rağmen yoğun kalabalık dikkat çekti. Vatandaşların en çok ziyaret ettikleri ise gıda satan tezgâhlar oldu.

27 yıldır pazarcılık yapıyorlar

Ödemiş’in cumartesi pazarında 27 yıldır tezgâh açan Kımıl Ailesi’nin yeri de pazarın en çok ziyaret edilen tezgâhlarından. Pazarda bakliyat ve kuru gıda satışı yapan aile, tamamen yerli üretim gıda ürünleriyle müşterilerine hizmet veriyor. Kımıl Kardeşler, bakliyat ürünlerinin anavatanı olan Türkiye’de, ülkemiz dışında üretilmiş ürünlere tezgâhlarında yer vermediklerini dile getirerek hem mesleğin zorluklarını, hem de tercihlerinin hayati önemini anlattı.

Ödemiş, Kaymakçı ve Kiraz pazarlarına gidiyorlar

Yıllar önce Denizli’nin Güney ilçesinden çalışmak için kalkıp gelen Kımıl Ailesi Ödemiş’e geldiklerinde patates-soğan satarak pazarcılığa başladı. 5 yıl kadar soğan ve patates tezgâhı açarak Ödemiş merkez ve çevre ilçelerde, kasaba pazarlarında satış yaparak geçimlerini sağladılar. Ağırlıklı olarak bu bölgenin köylülerinden müşterileri olan insanların yetiştirdikleri bakliyat ürünlerinden kendilerine getirmeleriyle kuru gıda satışına da girdiler. Daha sonra tamamen bakliyat satışına yönelen aile Ödemiş, Kaymakçı ve Kiraz pazarlarının en çok tercih edilen tezgâhı.

Hem aile olarak hem de müşterileriyle sıkı güven ilişkisi

Tezgâhtan ziyade bir mini marketi andıran ürün çeşitliliğiyle Kımıl Ailesi satışını yaptığı yerli ürün kuru gıda ve bakliyatla süpermarketlere karşı direnmeye devam ediyor. Levent-Bülent ve Mehmet Kımıl’dan oluşan bu mini aile şirketi Pazar alışverişi geleneğini de bölgede yaşatmaya devam ediyor. Hemen hemen bütün müşterilerinin ailelerini, gelir düzeylerini, yaşadıkları mahalle veya köylere kadar pek çok detayı bilen kardeşler, müşteri-esnaf dayanışmasının örneklerinden biri. Hala kalın veresiye defterini, ‘eline geçince verirsin’ güvenini müşterileriyle çoktan kurmuş ve bu güveni yaşatmaya devam ediyor.

‘İthal mal satmıyoruz’

Uzun yıllardan beri Ödemiş’te yaşayan ve hayatını Ödemiş’te kurmuş aile, Ödemişli hissettiğini her fırsatta dile getiriyor. 3 kardeşin ve anne-babaları olarak 4 ailenin bu tezgâhtan geçimini sürdürdüğünü ifade eden Bülent Kımıl, ağırlıklı olarak bu bölgede üretilmiş ürünleri sattıklarını söyleyerek son derece sıradan ve olağan şekilde ‘zaten ithal mal satmıyoruz’ diyor. Ödemiş pazarında Kımıl tezgâhı, her türlü gıda ürününden hayvan yemlerine, et, hatta üretim bolluğuna ve verimine rağmen bakliyat, süt ürünlerine kadar ithal kalemlerin ağ gibi sardığı Türk mutfaklarında yerli ürünlere erişmenin adresi işlevi görüyor.

Ambalaj bir yanılsama mı?

Bu bölgede yetişen fasulye, börülce, barbunya gibi ürünlerin yanı sıra mercimek anayurdu Gaziantep’ten, nohut Kahramanmaraş’tan geliyor. Türkiye illerinin sembol ürünlerinin hala oralarda üretilebiliyor olmasını da sağlayan yerli ürün satışı yapan az sayıda pazarlama noktası en yaygın şekilde pazarlarda hayatını sürdürüyor. Ambalajlı ürünlere yönelmenin sürekli olarak mevzuatlar ve medya aracılığıyla vurgulanmasına rağmen o ürünlere ulaşma noktaları ithal ürünlerin de en fazla satışının yapıldığı noktalar olarak öne çıkıyor. Kımıl tezgâhında %100 yerli ve öncelik bölge ürünü tercihi, tüketiciyi düşünmeye ve sorgulamaya itiyor. Kımıl Ailesi tezgâhı ve benzer ticari yapılar, küçük üreticinin ya da örgütsüz üreticinin pazarlama ağını ve olanaklarını kuramadığı Türkiye gerçeğinde ambalajlı ürünün kalite ve sağlık açısından pompalanması üzerine tüketiciyi yeniden düşünmeye davet ediyor.

Gülten Kır Güzel