Turizm, sezonu pandemi seviyesinde kapatıyor
2023 yılına 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin yıkıcı etkisiyle başlayan Türkiye'de, genel seçimlerin yarattığı belirsiz ortam, yüksek...
2023 yılına 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin yıkıcı etkisiyle başlayan Türkiye’de, genel seçimlerin yarattığı belirsiz ortam, yüksek enflasyon mücadelesi, nakit akışında yaşanan daralma ve hem üretici hem de tüketiciyi zorlayan zamlar tüm sektörleri olumsuz etkiledi. Turizm de bu durumdan en çok etkilenen sektör oldu. Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Necat Çelikok konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Pandemi sürecinde turizm sezonu aslında iyi gitti. Çünkü oteller açıktı. Covid döneminde insanlar sıkılıyordu ve otele giriyordu. Otelde arkadaşlarla buluşuyordu. Son yirmi yılın demesek de son on yılın en kötü turizm sezonunu geçirdik” dedi.
ALMAN TURİSTLER SAYESİNDE
Sezonun verimsiz geçmesinde birçok neden olduğunu söyleyen Çelikok, sadece ağustos ayını verimli geçirdiklerini belirtti. Çelikok, “Pandemi sürecinde turizm sezonu aslında verimli geçti. Çünkü oteller açıktı. Covid döneminde insanlar evlerde sıkılıyordu ve otellere gidiyordu. Otelde arkadaşlarıyla buluşuyordu. Son yirmi yılın demesek de son on yılın en kötü turizm sezonunu geçirdik. Bunun çeşitli sebepleri var. Deprem sonrası insanların bayağı bir keyif kaçtı. O kadar ölümden sonra eğlenmek istemedi insanlar. Arkasından seçim sürecine girdik. İnsanlar oy kullandıkları yerlerden ayrılmadılar ve devamında da havalar sezonun açılmasını engelledi bundan dolayı sezon geç başladı. Üstüne bir de ekonomik durumun sıkıntılı geçmesi sezonun kötü bitmesine neden oldu. Temmuz ayında bile oteller yüzde 60 doluluk oranıyla geçti. Bu oranlar bizim nisan ayında yakaladığımız rakamlardı. Bir ağustos ayında doluyduk. Bizim Almancı diye tabir ettiğimiz Alman vatandaşlarımız geldi ağustosu onlar kurtardı. Ağustos ayında yüzde 90-95 doluluk oranı oldu. Ama bir ay ne olacak” değerlendirmesinde bulundu.
SON 10 YILIN EN KÖTÜSÜ
Geceleme sayısına bakıldığında son 10 yılın en kötü rakamlarını yakaladıklarını söyleyen Çelikok, “Turizm giderleri çok yükseldi ama aynı oranda biz zam yapamadık. Mesela örnek vereyim bir ürünün fiyatı yüzde 100 artıysa biz o ürünün eski fiyatına yüzde 20-30 civarında zam yapabildik. Eski fiyatlarımızla şimdiki fiyatlarımızın satılabilirliğine baktığımız zaman çok yüksek değil. Zaten her sene sezon başında restoranlara yüzde 10 ila 20 arasına zam yapılıyordu. Biz normal zamlarımızı yaptık. Biz enflasyonun artışından dolayı ekstra zam yapmadık. Ama şu gerçek var ki alım gücü düştü. Onun için fiyatlar yüksek değil. Aynı oranda vatandaşın gelirleri artmadığı için insanlara fiyatlar yüksek geldi. Bizim Alaçatı’ya gelen insanlar genellikle beyaz yakalılar ve ara kademe genç yöneticilerdir. Önceden bir sezonda 2-3 kere geliyorlardı şimdi ya hiç gelmediler ya da daha kısa süreli kaldılar. Onlar tabi bu durum bizi çok etkiledi. Geceleme sayısına bakıyoruz biz. Fiyatlar biraz arttı. Gelir de arttı gibi gözüküyor ama bakıldığında gider daha çok arttı. Geceleme sayısında son on yılın en kötü durumundayız” değerlendirmesinde bulundu.
UCUZ KREDİ İMKÂNI
Turizmde iç pazarın canlanması gerektiğini söyleyen Çelikok bununda ucuz tatil kredileri ile sağlanabileceğini belirtti. Çelikok şöyle devam etti; “Bizim sırtımızdaki sıkıntının kalkabilmesi için Alaçatı Turizm Derneği olarak önerimiz; iç pazarı canlandırmak. Alaçatı ve Çeşme turisti dış pazardan değil hep iç pazardan. Bundan dolayı bizim önerimiz iç pazara ucuz tatil kredisi verilsin. Çünkü artık tatil lüks olmaktan çıktı bir ihtiyaç haline geldi. Herkes gerçekten çok çalışıyor, senede bir sefer 10-15 gün tatile çıkmak istiyor. En azından kendini tekrar yenilemek istiyor. Ama karı koca çalıştığı halde tatil yapabilmeleri artık çok zorlaştı. Mesela bu insanlara ihtiyaç kredisi gibi düşük faizli tatil kredisi verilirse piyasa canlanır. O zaman sezon uzarsa otel fiyatları da daha makul seviyeye gelir. Kısa zamana sıkıştırılmış bir alanda herkes para kazanmaya çalışıyor. İşte iki ay bir sezon oldu bu sene. O iki ay içerisinde para toplamaya çalışıldığı için belki bazı arkadaşların fiyatları yüksek olmuş olabilir.”
PANDEMİ İLE AYNI
Alaçatı’da otel işletmeciliği yapan Mutlu Duman’da son yılların en kötü sezonunu geçirdiklerini söyledi. Duman, “Sadece ağustos ayında gelen gurbetçilerle Çeşme turizmcileri birazcık olsun nefes aldılar. Ama genel olarak sezonu önceki yıllara göre kötü ve düşüşte olarak nitelendirebiliriz. Hemen hemen pandemiyle aynı sezonu hatta aynı seviyede diyebilirim” dedi.
“ZORLA GETİRİLMİYOR”
Çeşme’de sezonda fiyatların çok fazla olduğuna dair eleştirilerine cevap veren Duman, “Ülkenin yaşadığı enflasyonist bir ortamda giderler de çok yüksek. Gerek eleman giderleri gerek yiyecek içecek, gerekte elektrikten tutun da diğer aklınıza gelen tüm giderler önceki yıllara göre en az 3-4 katı artmış durumda. Buna rağmen Çeşme’de uygun fiyatlı yerler de vardı. Çeşme bugün için pahalı olan bir yer değil. Çeşme otuz sene evvel de pahalıydı. Çeşme’de denize girmek istersen halk plajı da var. Ama Beach Club’ı gidip kişi başı bin lira bin 500 liraya girebileceğin yerler de var. Bu tamamen kişinin tercihinle alakalı bir yer. İki bin liraya da kalabilecek bir yer var, on bin liraya da kalabilecek bir yer var. Seçenek ve çeşit çok ama Çeşme pahalı algısı çok doğru bir algı değil. Her zaman Çeşme’nin fiyatları diğer bölgelere göre bir tık daha yüksekti. Bir Bodrum bir Çeşme Türkiye’de her zaman için biraz daha yüksek oldu. Ama alternatif seçenek çoktu Çeşme’de, kalmak için, eğlenmek için, denize girmek için. Kimse Çeşme’ye zorla getirilmiyor. Kişi buraya geliyorsa buranın parasını, bütçesini bilerek yola çıkıyor. Otelini ayarlıyordur. Kimse kimseyi zorla Çeşme’ye getirmiyor. Çeşme’ye geliyorsan bu paraları bilerek ayarlayarak geliyorsun. Uygun yer istiyorsan Türkiye’nin birçok yeri var. Dikili’ye de gidersin, Foça’ya da gidersin, Çandarlı’ya da gidersin. Çeşme’ye gelip de burası çok pahalı demek algısı bana çok doğru bir mantık gelmiyor.