Türkiye Değişim Partisi kuruldu

Türkiye Değişim Partisi resmen kuruldu. Mustafa Sarıgül liderliğindeki partinin kurucular kurulu, Anıtkabir’i ziyaret ederek çalışmalara başladı....

Türkiye Değişim Partisi kuruldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye Değişim Partisi resmen kuruldu. Mustafa Sarıgül liderliğindeki partinin kurucular kurulu, Anıtkabir’i ziyaret ederek çalışmalara başladı. Partinin genel merkezi de kuruluşla birlikte açılarak faaliyete geçti. Mustafa Sarıgül, TDP’nin kuruluş gününde iddialı mesajlar verdi. Bugün artık ülkedeki umutsuzluğun, çaresizliğin ve karamsarlığın bittiğini belirten Sarıgül, “TDP, iktidar ve muhalefetin bitmiş, tükenmiş, çözüm üretmekten aciz, barış yerine kavga üreten siyasetine nokta koymak üzere geliyor” dedi.

Türkiye Değişim Partisi’nin ilkeleri kamuoyu ile paylaşan Mustafa Sarıgül, “TDP; Atatürk ilkelerini savunan, Cumhuriyetin değerlerini geliştirerek koruyan, evrensel hukuk kurallarına uyan, inançlara saygılı laikliği yaşatan, üretimi destekleyen, emeği koruyan bir Demokratik kitle partisi olacaktır” dedi.

TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: “Bugün kanının son damlasına kadar bu ülke için çalışmaya hazır, fedakar, cefakar milyonca Türkiye Değişim gönüllüsünün sahaya çıktığı gündür. Bugün bu dakika itibariyle Türkiye Değişim Partisi, Türkiye ve dünyada 83 milyonu aşkın yurttaşımızın umudu olmak üzere resmen kurulmuştur ve siyaset sahnesine çıkmıştır.

Vatanımıza ve milletimize, kadınlarımıza ve gençlerimize, Anadolu’muza ve Trakya’mıza hayırlı olsun.

Türkiye Değişim Partisi’nin en temel önceliği insandır. İşte bu nedenle partimizin özü vicdandır, fazilettir, adalettir. Türkiye Değişim Partisi, siyasette bir dönemi kapatıp yepyeni bir dönemi açmak üzere geliyor. Türkiye Değişim Partisi; halkın, ezilmişlerin, yoksulların, yok sayılanların, çaresizlerin, kimsesizlerin partisi olarak geliyor. Türkiye Değişim Partisi; salon siyasetine, elitlerin iktidarına, güçlülerin hegemonyasına son vermek üzere geliyor.

Türkiye Değişim Partisi; sırça köşklerde oturan, gerçeklerden habersiz, halktan kopmuş iktidar ve muhalefetin bitmiş, tükenmiş, çözüm üretmekten aciz, barış yerine kavga üreten siyasetine nokta koymak üzere geliyor. Türkiye Değişim Partisi; bir yandan iktidarın baskısı ve diğer yandan muhalefetin çözümden uzak tavrı arasında sıkışıp kalmış yurttaşlarımıza nefes olmak üzere geliyor.

Türkiye Değişim Partisi; Mevlana’nın, Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Yunus Emre’nin yolundan geliyor. Şu anda bizi ekranları başında izleyen tüm yurttaşlarımıza, tıpkı Yunus Emre’nin söylediği gibi seslenmek istiyorum: ‘Biz gelmedik kavga için/Benim işim sevgi için/Dost’un evi gönüllerdir/Gönüller yapmaya geldik…’

İşte bunun için partimizin logosunda Anadolu ve Trakya’nın kalplerini birleştirdik. Biz, aynı vücutta atan milyonlarca kalbiz. Biz; herkesin acısını, derdini, çilesini kendisine dert edinmiş, milyonlarca yüreğiz.

Türkiye’miz; sen ben kavgasından, biz- öteki ayrımından bıkmış, usanmış, yorulmuştur. Bugün sekiz milyara yaklaşan dünya nüfusu içinde büyük bir rekabet ve yarış var. Türkiye’nin 41 milyon kadını,

15 milyon genci ve 22 milyon çocuğumuza zengin, müreffeh ve onurlu bir gelecek için çalışmalıyız.

Bu ülkenin kendi içinde kavga etmeye, didişmeye ayıracağı tek bir saniyesi yoktur. Bu nedenle Türkiye Değişim Partisi; ne solun ne de sağın bekçisi olmayacaktır.  Biz; hiçbir ideolojinin, hiçbir ayrımcılığın ne sözcüsü ne de odağı olmayacağız. Türkiye, artık soğuk savaş döneminin kalıplarına mahkum edilemez. Bu kavramlar eskimiş ve değerini yitirmiştir. Biz; fikri, inancı, dini, etnik kökeni ne olursa olsun bu ülkedeki herkesin kardeşi, dert ortağı, çaresi ve umudu olmaya geliyoruz.

Biz, bugün siyaset sahnesinde yer alan hiçbir partinin ne yedeği, ne hizbi, ne de parti içi kliği değiliz.

Biz bugün siyaset sahnesindeki partilerin hiçbirinin benzeri, ortağı ya da takipçisi veya gölgesi değiliz.

Biz kulislerin, pazarlıklarının, siyaset koridorlarının partisi değiliz. Bu tür siyasetin dönemi bitmiştir.

Çözüm Ankara’da siyaset koridorlarında değil, Anadolu ve Trakya’dadır. Çözüm, vatandaşlarımızın sağduyusundadır.

Biz, yepyeni bir siyaset anlayışı ile Türkiye’nin 83 milyonunun dertlerine çare olmak üzere gelen Türkiye partisiyiz. Biz hiç kimsenin sofrasından pay almaya gelmiyoruz. Biz, bu ülkenin tüm insanlarına zengin ve bereketli bir vatan sofrası kurmaya geliyoruz. Bu sofrada her herkese yer olacaktır. Bu sofrada herkesin karnı doyacaktır.

Türkiye Değişim Partisi; türlü türlü sebeplerle ayrıştırılmış, birbirine düşman edilmiş ve küstürülmüş büyük Türk Milletini aynı hedefte ve aynı yolda birleştirmek için geliyor çünkü bizim bagajımızda ayrımcılık yok! Bizim bagajımızda öteki yok! Tıpkı hayatımız boyunca yaptığımız gibi bize müracaat eden hiç kimsenin kökenini, fikrini sorgulamadan herkese hizmet etmek, herkesin yüzünü güldürmek için geliyoruz.

Türkiye Değişim Partimizin en temel vazgeçilmezi, vatan ve hudut birliğidir. Peki neden vatan ve hudut birliği? Çünkü bu hudutlar; Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Abaza, Gürcü, Boşnak, Alevi, Sünni hepimizin namusunu koruyor. Çünkü bu vatan; Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Abaza, Gürcü, Boşnak, Alevi, Sünni hepimizi bağrında besliyor. Geçmişimiz bu topraklarda, geleceğimiz bu topraklarda. Yasımız bu toplarda, düğünümüz bu topraklarda. Bizim başka bir vatanımız yok. Bizim ayrı gayrı olma lüksümüz yok… Bakın Suriye’ye,  bakın Libya’ya, bakın Irak’a. Vatan ve hudut birliği yoksa huzur yok, gelecek yok, refah yok.

Biz Türkiye’yi BARIŞA BARIŞA BÜYÜTECEĞİZ. Türkiye’yi BARIŞA BARIŞA ZENGİNLEŞTİRECEĞİZ.

Türkiye’yi BARIŞA BARIŞA DEĞİŞTİRECEĞİZ. HİÇ KİMSE MERAK ETMESİN; BİZ, 83  MİLYON YURTTAŞIMIZLA BARIŞA BARIŞA YÜRÜYECEĞİZ. HİÇ KİMSE MERAK ETMESİN,  BU ÜLKE HEPİMİZE YETER. 

Hepimiz aynı sofraya oturacak, aynı ekmeği bölüşeceğiz. Kardeşlik hukuku için hakça, adilce, barış içinde yaşayacağız. Ülkemizde yaşayan herkesin tüm insan haklarına sahip olduğu, onuruyla yaşadığı, gerçek bir demokraside çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Ülkemizde demokrasiye susamış kültürler vardır. Ülkemizi gerçek bir demokrasi ile yönetmek o kadar zor değildir. Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben politik tecrübemle, bütün hayatımla onların karşısında olacağım. Demokrasiyi herkese anlatacağım. Türkiye Değişim Partisi’nin en temel önceliği; demokrasi, demokrasi, demokrasidir. Yaşasın demokrasi! Yaşasın demokrasi !

Biz, Türkiye’nin önüne 2030 vizyonuyla geliyoruz. Dokuz yıl içinde Türkiye’yi dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri yapacağız. Dokuz yıl içinde dünyanın en canlı ve rekabetçi sanayisi bizim ülkemizde olacak. Dünyanın en iyi eğitimini zengin fakir demeden tüm çocuklarımız alacak. Dünyanın en müreffeh çiftçisi bu topraklarda yaşayacak. Dünyanın en enerjik, en yaratıcı, en dinamik gençleri bu ülkede yaşayacak. Dünyanın en huzurlu emeklileri bu ülkede yaşayacak. Dünyanın en özgür üniversiteleri, en cesur medyası bu ülkede olacak. Dünyanın en mutlu kadınları bu topraklarda yaşayacak.

Bu ülkenin vakti yok. Bu ülkenin zaman kaybetme lüksü yok. Almanya nasıl yaptı ise biz de yapacağız.

Güney Kore nasıl yaptı ise biz de yapacağız. Singapur nasıl yaptı ise biz de yapacağız. Biz kendimize güvendikçe, ele ele verdikçe, kalplerimizi birleştirdikçe  dünya bize düşman olsa ne yazar.

Bu ülkenin kaynakları var, enerjisi var, gençleri var. kadroları var. Bu ülkenin özgüvene ihtiyacı var. Bu ülkenin kendine gelip ayağa kalkmaya ihtiyacı var. Bizim işimiz bilim insanına bilimi, hakime hukuku,

doktora tıbbı, öğretmene eğitimi öğretmek değil. Bizim işimiz, bu ülkenin önünü açmak ve 83 milyonun önündeki engelleri kaldırmak. Bugün maalesef her dört gencimizden üçü, bu ülkeden gitmeyi ve başka bir ülkede yaşamayı düşünüyor.  “Benim torpilim yok, benim arkamda kimse yok” diye genç kardeşlerim! Özellikle sizlere seslenmek istiyorum.

Canım genç kardeşlerim! Ben, Şoför Hakkı’nın oğlu Mustafa Sarıgül’üm. Kendinize güvenin. Şoför Hakkı’nın oğlu Sarıgül yaptı ise sen de yapacaksın genç kardeşim. Şoför Hakkı’nın oğlu Sarıgül, engelleri yıka yıka geldiyse sen de geleceksin. Türkiye Değişim Partisi’ni siz kardeşlerime iş bulmak için, umut olmak, gelecek olmak için kurduk. Kendinize güvenin, gelecek bizim. Sizinle dokuz yıl içinde öyle bir ülke olacağız ki 2030’da dünya bizi konuşacak bizi.

Tam dokuz yılda işsiz gencimiz kalmayacak. Kimse kimseye haksızlık edemeyecek. Kimse kimsenin önüne geçemeyecek. Gece yatağına aç giden vatandaşımız olmayacak. Bu ülkenin pasaportu, dünyanın her kapısını açan ve her ülkeye vizesiz gidebilen bir pasaport olacak. Bu ülkenin devleti; dünyanın en hızlı, en verimli, pratik devleti olacak. Hiçbir devlet dairesi, vatandaşı 24 saatten uzun cevapsız bırakmayacak. Hiçbir vatandaşa ‘Bugün git, yarın gel. Kapı kapı dolaş’ denemeyecek. Hiçbir dava, bir yıldan uzun sürmeyecek. Dünyanın en hızlı bürokrasisine bu ülke sahip olacak. Dünyanın en özgür düşünceleri bu ülkede üretilecek. Dünyanın en cesur girişimcileri bu ülkede olacak.

Türkiye’yi 41 milyon kadınımızla, 15 milyon gencimizin enerjisiyle değiştireceğiz. İşte bu nedenle partimizin ön adı ‘DEĞİŞİM’dir. Değişime herkesten önce kendimizden başladık. Partimiz,  Türkiye’nin en demokratik partisi olacak. Siyaseti delege ağalarının, kongre kurtlarının, hizip odaklarının hegemonyasından kurtaracak bir teşkilat modelimiz olacak. Partimizin genel başkanı, partimize üye olan tüm yurttaşların oyuyla seçilecek. Partiyi iki dönemde iktidara taşıyamayan genel başkan, görevi yeni bir isme bırakacaktır. Partimiz, ön seçimi mutlak ve vazgeçilmez ana prensip olarak benimsemiştir. Göreceksiniz ki Türkiye Değişim Partisi’nin benimseyeceği bu standartlar, diğer partileri de etkileyecek ve siyasetin kalıplarını kıracaktır.

Türkiye Değişim Partisi, siyasetin hem de gündemini hem de dilini değiştirecektir. Bugün ülkeyi yönetmekten yorulan bir AK PARTİ ve iktidara alternatif olmayan bir CHP var. Bu ülkenin yeni bir enerjiye ihtiyacı var. Biz, Ankara’ya anahtarı teslim almaya geliyoruz. Kiracı değil, ev sahibi olmaya geliyoruz. Çağın değiştirdiği değişime kimse direnemez. İktidar ve muhalefet bilsin ki değişim geliyor,

değişime direnemezsiniz. Tarihimiz, bizi ülkemizin sorumluluğunu üstlenmeye ve değişime öncü olmaya çağırıyor ama değişim cesaret ister, değişim yürek ister.

Buradan güzel ülkemizin 83 milyon yurttaşına seslenmek istiyorum. Bu ülkenin damarlarından korkuyu sileceğiz. Cesareti ve özgüveni getireceğiz. İstiklal Marşımız, ‘Korkma’ diye başlıyor. Bütün milletimizle birlikle gençler ve kadınlarımızla hep birlikte haykıracağız:
 

KORKMA, FİKRİNİ SÖYLE

KORKMA, DERDİNİ SÖYLE

KORKMA TEPKİNİ GÖSTER…

KORKMA, SENİN BUNU YAPMAYA HAKKIN VAR.

ÇÜNKÜ TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİSİ İKTİDARA GELİYOR.

TARİHE DÜŞÜLECEK BİR NOTUMUZ, TAMAMLANMASI GEREKEN BİR MİSYONUMUZ VAR…

ARTIK HAREKETTEN BEREKETE GEÇİYORUZ…

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti için değişimin başladığı gündür. Türkiye Değişim Partisi, tüm milletimize hayırlı, uğurlu olsun.”