Vatandaşın önünde ilaç engelleri kaldırılmalı

İlaç Fiyatlandırma Sistemi İlaca Erişimi Engelliyor, Yeni Bir Yol Haritasına İhtiyaç Var

Düşük döviz kuruna bağlı “İlaç Fiyatlandırma Sistemi” (İFK) ve Yüksek KDV oranı halkın ilaca erişimini engellemektedir. Yürürlükte olan 2004 Yılı İlaç Fiyat Kararnamesi ilaç piyasasında üretim ve dağıtımın sürdürülebilirliğini, mevcut sorunlara yanıt verme özelliğini kaybetmiştir. Devletin sosyal güvenlik açıklarını azaltmak amacıyla ilaç fiyatlarının hesaplanmasında kullanılan Avro döviz kurunu, piyasa gerçek kurundan çok düşük tutması sebebiyle artık piyasada bir çok ilaç bulunamaz hale gelmiştir. Halk eczane eczane dolaşmasına rağmen birçok ilaca erişmemekte ve özellikle gece nöbetlerinde acil müdahalelerde hayati öneme sahip ilaçlar bulunamadığından ölümcül sorunlar yaşanmaktadır.

Piyasada aşılar da bulunamıyor!

eczacininses.com’un haberine göre, Koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli yere sahip farmasötik ürün olan aşılarda bulunamamaktadır. SGK tarafından geri ödeme kapsamına alınan pnemoni  (zatürre) aşısı ve özellikle deprem bölgelerinde ihtiyacı artan tetanoz aşıları gibi hayati öneme sahip aşılarda yoklar arasına girmiştir. Grip sezonu açılmasına rağmen grip aşıları da eczanelere sadece reçete sayısı kadar teker teker gönderilmektedir. Sadece 65+ yaş ve kronik hastalığı olanlara verilebilmekte, özel hasta talebi karşılanmamakta ve eczaneden SGK’lı hastalara ait reçeteli aşı çıkışı olmadan bir ikincisinin depolardan tedariki yoktur.

İlaçta Kdv’nin %10 Çıkarılması, Orijinal/Eşdeğer İlaç Fiyat Farklarındaki Artışlar, Muayene Ücretleri, Reçete Katkı Payları Halkın Cepten İlaç Ve Sağlık Ödemlerini Artırmakta Ve Sağlık Hizmetlerine Erişimi Engellenmektedir

İlaçta KDV’nin %8’den 10’a çıkarılması, hastalardan alınan eşdeğer /orijinal  ilaç fiyat farkları, hastane muayene ücreti katkı payları ve reçete katkı payları  ile  halk giderek artan cepten ilaç ve tedavi ödemelerini karşılayamaz hale gelmiştir. Eczanelerde borç defterleri dolup taşmaktadır. Tüm bunlar halkın ilaçlara erişimini, engellemekte ve sağlık sorunlarının artarak büyümesine sebep olmaktadır. Bunlar zaten çok düşük karlıkla çalışan eczane ekonomilerini de olumsuz etkilemektedir.

Mevcut İlaçlarına Erişmesini Engellerken, Parası Olanlar İlaçlarını Yurt Dışından Getirmektedir

Yürürlükteki fiyat kararnamesi; resmi ve serbest piyasa arasındaki Avro kur farkı makasının tasarruf amaçlı olarak çok açık bırakılması ilaç üreticilerini sadece ruhsatlarını koruma amaçlı olarak asgari düzeyde üretim yapmaya zorlarken, yüksek teknolojiyle üretilen akıllı ilaçların, biyoteknolojik ilaçların ve kanser tedavisinde kullanılan ilaçların ülkemizde üretilmesini ve ithal edilmesini de engellemektedir. Böylece yerli ilaç sanayimizin gelişmesi ve halkımızın yenilikçi ilaçlara ve tedavi olanaklarına erişmesinin de önü kapanmaktadır.

Parası olanlar vatandaşlar yurt dışından özel izinle ilaç getirtip tedavi olabilirken, halkımızın büyük kısmı yeni tedavi olanaklarından mahrum kalmaktadır. Bu hatalı politikalarla sosyal devlet ilkesine aykırı olarak vatandaşlar arasında çifte standart yaratılmaktadır.

Kendi halkımız ilaca erişemezken, Türkiye yabancı uyruklular ve sığınmacılar için ucuz ve bedava ilaç cenneti oldu

TL’nin yabancı döviz karşındaki değerinin düşük olması özellikle Bulgaristan, Irak, İran, Suriye, Gürcistan, Ermenistan gibi sınır bölgelerde yaşayan komşu ülkelerden  hastaların Türkiye’de ilacı ucuz bulmasıyla mevcut yerli ilaçlarda hızla tüketilmektedir. Öte yandan ülkemize milyonlarca düzensiz sığınmacı alınması ve bunlara sağlık ve ilaç hizmetlerinin ücretsiz verilmesi ilaç tüketimini ve bu ilaçlar üzerinden Suriyeli Eczacıların Eczanelerinden yapılan yasa dışı ilaç satışları ile sağlanan ilaçların yurt dışına kaçak yollarla çıkarılması da ülkemizde üretilen yerli ilaçların temininde  sorunlara yol açmaktadır.

İlaçların bulunabilir, satın alınabilir ve güvenilir olmasını sağlayacak yasal düzenlemeler acilen hayata geçirilmeli ve tüm ilaçlar sadece 1. basamak ilaç ve eczacılık hizmeti vermeye yasal yetkili tek kuruluş olan eczanelerde satılmalıdır.

Tasarruf temelli sağlık politikaları tedavilerin aksamasına, daha büyük tedavi maliyetlerine ve yaşam kayıplarına yol açar. Halkın ilaca ve tedavi olanaklarına erişimi önündeki engeller acilen kaldırılmalıdır.

Öncelikle ilaçlar ve gıda takviyeleri, sağlık ürünlerinin piyasada bulanabilir, satın alınabilir ve güvenilir olması sağlanmalıdır. Piyasada gıda takviyesi adı altında satılan aslında her biri insan metabolizması üzerinde ilaç etkisi gösteren tüm ürünlerin ruhsatları Sağlık Bakanlığından verilmeli, merdiven altı sahte ilaç ve gıda takviyesi ürünlerin internetten satışları engellenmeli ve tüm ilaçlar sadece 1. Basamak ilaç ve eczacılık hizmeti vermeye yasal yetkili tek kuruluş olan eczanelerde satılmalıdır.
Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ilaç fiyatları reel üretim maliyetlerine göre ve KDV oranı sembolik olarak %1 veya sıfır olarak belirlenmelidir.

İlaç kullanımı vazgeçilemez ve yerine herhangi bir ürün ikamesi yapılamayan bir üründür. Bu nedenle ilaçların bulunabilir, satın alınabilir ve güvenilir olmalarını sağlayacak yeni düzenlemelerin vakit geçirilmeden hazırlanması için yetkili kamu otoritesinin eczacılar ve diğer tüm paydaşları bir araya getirerek ortak akılla çözüm üretmesi halk sağlığı adına acildir ve  zorunlu bir durumdur.

HABER MERKEZİ