Yaşar Üniversitesi’nden Tesla’ya mühendis
Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu Berke Öztemel, mezun olduktan sonra Amerika'ya giderek...
Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu Berke Öztemel, mezun olduktan sonra Amerika’ya giderek Westcliff Üniversitesi Bilgisayar Bilimi Bölümü’nde yüksek lisansına başladı. Eğitimi devam ederken iş arayışına elektrikli araçların öncülerinden Tesla şirketinde işe girme hayaliyle başlayan Öztemel, açık tüm pozisyonlara başvurdu. Tesla’nın Otomasyon Kontrol Mühendisliği Departmanı’ndan mülakat teklifi aldıktan iki gün sonra ise işe kabul aldı. Tesla raporlarına göre Tesla’daki iş ilanları için yaklaşık 3 milyon 600 bin kişi başvurdu.
“200 kişiden biri kabul ediliyor”
Ortalama kabul oranının resmi rakamlara göre 200 kişide 1 olduğunu söyleyen Öztemel, “Bu benim hayalimdi ve bu mail geldiğinde çok sevindim. O anki heyecanımı anlatmaya kelimeler yetmez. Bir Türk genci olarak kendimle gurur duydum. Tabii ki ailem de bu süreçte bana büyük destek sağladılar, her zaman yanımda oldular. Onların da mutluluğu görülmeye değerdi. Bir kez daha yürekten istenilen bir işin çabayla başarılabileceğini gördüm” dedi.
“Yapay zekanın endüstriye entegrasyonu ve optimizasyonu üzerinde araştırmalar yapıyorum”
Yaşar Üniversitesi’nde aldığı eğitimin katkılarını anlatan Öztemel, “Ultra Düşük Güç Tabanlı Çevresel İzleme Ekosistemi adlı bitirme projem, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Seçmen danışmanlığında tamamlandı. Bu bitirme projesi bana gerçek dünya mühendislik deneyimi, araştırma yetenekleri, teknik beceriler, iş birliği ve liderlik yetenekleri kazandırdı. Prof. Dr. Mustafa Seçmen’in rehberliği ve okulun sağladığı kaynaklar ve laboratuvar imkanları projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasında ve şu anki kariyerimin şekillenmesinde önemli rol oynadı. Daha sonra yüksek lisans yapma kararı aldım ve Amerika’daki okullara başvurdum. Westcliff Üniversitesi Bilgisayar Bilimi Bölümü’nden kabul alarak Haziran 2022’de Amerika’ya geldim. Elektrik elektronik mühendisliği alanındaki bilgilerime ek olarak yazılım alanında kendimi geliştirmek istediğim için yüksek lisansta bu bölümü seçtim. Şu anda da yapay zekanın endüstriye entegrasyonu ve optimizasyonu üzerinde araştırmalar yapıyorum” diye konuştu.
“Departmanımız robotları üretiyor ve bu robotlar da aracı üretiyor”
Tesla’daki görevinin Otomasyon Kontrol Mühendisliği olduğunu aktaran Öztemel, “Bu bölümde Tesla’nın gelişmiş üretim tesisleri için yeni otomasyon ekipmanı ve montaj hatlarının tasarımı ve geliştirilmesine odaklanılıyor. Bunu ‘makineyi yapan makine’ olarak da tanımlayabiliriz. Departmanımız robotları üretiyor ve bu robotlar da aracı üretiyor. Kısacası, Tesla’nın çalışma koşulları, heyecan verici ürünlerden oluşan kritik sistemler üzerinde çalışacağınız zorlu ve hızlı tempolu bir ortamı içeriyor. Şirket içindeki herkesin motivasyonu çok yüksek ve herkes Tesla’nın misyonu olan dünyanın sürdürülebilir enerjiye geçişini hızlandırmak için var gücüyle çalışıyor. Güneş enerjisinden güç alan, pillerle çalışan ve elektrikli araçlarla taşınan bir dünya inşa ediyoruz. Şirket çok uluslu bir yapıya sahip. Dünyanın birçok yerinde fabrikalarımız ve çalışma arkadaşlarımız olduğu için farklı kültürlerle sürekli iç içeyiz. Bu da bir birey için manevi anlamda büyük zenginlik. Rekabetçi bir ortam olduğu için de sürekli kendimizi geliştirme şansımız söz konusu. Dünya devi bir şirket olduğu için sağladığı avantajlar da oldukça fazla. Bu da çalışanın kendini değerli hissetmesini sağlıyor” dedi.
“Umarım Türk gençlerine örnek olur”
Hayallerine kavuştuğunu belirten Öztemel, gençlere seslenerek şunları söyledi:
“Olumlu düşüncelerle geleceğinizi kurmaya gayret edin. Her güzel hikayenin uzun bir süreçte şekillendiğini, emek ve istikrarın önemini unutmayın. İmkânlarımız sınırlı olsa da hayalimiz, gençliğimiz ve heyecanımız var. Bahane üretmeden sınavımıza, projemize ve işimize sarılacağız ve nasıl farklı düşünebileceğimizi, bir ürüne nasıl katkı sağlayabileceğimizi düşüneceğiz. O yolda yürürken inancımızı, azmimizi diri tutmalıyız. Umarım İzmir’den Silikon Vadisi’ne uzanan bu yolculuk tüm Türk gençlerine örnek olur. İnanın kimse kimseden üstün değil. Sadece başarıyı belirleyen dokunuşlardan vazgeçmeyin.”