Özlem Kara

Kızılcık Şerbeti: Kadın karakterin çizdiği profilden duyulan korku

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz günlerde 22’nci bölümü yayınlanan Kızılcık Şerbeti dizisi son günlerde Türkiye televizyon tarihinde en çok konuşulan diziler arasına girmeyi başardı. Dizide bir tarafta “muhafazakâr kesimi”, diğer tarafta da “modern” yapıyı anlatan bir aile yapısı bulunuyor. Kızılcık Şerbeti’ni benim için önemli kılan tabii ki bu faktörler değil. Kadın karakterin çizdiği profilden duyulan korku. O konuyu birazdan bağlamaya çalışacağım.

Son 5 yıl diyebileceğimiz bir dönemde televizyon ekranlarında yayına giren dizilerde, kadına yönelik şiddet ve taciz konuları ele alınıyor. Tabii ki bu konular toplumsal cinsiyet perspektifinde ele alınmıyor. Senaryolarda sürekli kadınlara yönelik cinsel, ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddet konuları ele alınıyor. Mesela Sen Anlat Karadeniz dizisinde, Nefes karakteri çocuk gelin olarak Vedat karakteri ile evlendiriliyor. Vedat tarafından sürekli cinsel, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddette maruz kalan Nefes karakteri, “kahraman erkeğimiz” Tahir “sayesinde” şiddet gördüğü evden ayrılıyor. Bu dizileri maalesef örneklendirmek mümkün. Dizilerde yaşanan şiddet olayları da bu arada izleyicilerin gözüne sokuluyor. Bu durumda faillere aslında yöntem gösteriyor. Bu dizilerden esinlenerek öldürülen, şiddette uğrayan kadınlar bulunuyor.

Son dönemde yayınlanan bir başka dizi olan Benim Adım Farah dizisinde ise İran’dan mülteci olarak gelen bir kadını canlandıran Farah karakteri, balkon camlarını silerken, Tahir karakteri tarafından balkondan sarkıtılıyor. Dizinin bu bölümünde ise dikkatimi çeken ve tiksinerek, sinirlenerek izlediğim kesimde ise daha sonra Tahir karakteri, Farah karakterine “Yapmak isteseydim yapardım” diyerek sarılıyor.

Özetle, son dönemlerde yayınlanan dizilerde kadına yönelik şiddet konuları iğrenç bir romantizme dökülerek işleniyor. Kadınları güçsüz, çaresiz, erkeğe muhtaçmış gibi bize sunuyorlar. Sürekli “sevgi ve kıskançlık” duyguları üzerinden kadını aşağılayan bir imaj çiziliyor. Kadın hareketinin yıllardır iktidara ve erkeklere yönelik verdiği mücadele yok sayılmak isteniyor Açık açık televizyonlarda bizlere izletilen şiddet pornografilerine de RTÜK tarafından hiçbir cezai işlem uygulanmıyor. Buradan Kızılcık Şerbetine bağlamak gerekirse iki hafta önce yayınlanan 20’nci bölümünde Nursema karakterinin çizdiği profil. Dizide istemediği bir erkekle ailesinin zoruyla evlendirilen Nursema karakterinin düğün gecesi camdan atılması büyük tepki toplamıştı. Kızılcık Şerbeti dizisi geçtiğimiz haftalarda yayınlanan bölümündeki kadına şiddet sahnesi nedeniyle ceza almıştı. RTÜK’ün kararına göre diziye 5 hafta durdurma ve 1.5 milyon TL’lik para cezası verilmişti. Bu durumu gazeteci Burcu Karakaş, şöyle özetliyor: “Cumhur İttifakı’nda kadın düşmanlarını bir araya getiren, bu kadın karakterin çizdiği profilden duyulan korku. Kurgu da değil, oldukça gerçek. İstanbul Sözleşmesi’nden, 6284’ten kadınlar güçleniyor diye ölesiye korkuyorlar ama kötü bir haberimiz var beyler: Geçti Bor’un pazarı…” diyor. Aslında diziye verilen ceza kadına yönelik şiddetten kaynaklı olmadığını Nursema karakterinin çizdiği profilden ve Karakaş’ın dediği gibi Cumhur İttifakı’nda kadın düşmanlarını bir araya getiren, bu kadın karakterin çizdiği profilden duyulan korku.

Kızılcık Şerbeti: Kadın karakterin çizdiği profilden duyulan korku