Sanat mı, Gürültü mü?

Bazen çalmaya doyamadığımız ve defalarca tekrar tuşuna bastığımız şarkılar olur. İşte bu şarkılarla bizler aslında benliğimizi besleriz. Türkçe şarkılar ve onların bestecileri; örneğin Sezen Aksu, Tarkan, Göksel gibi sanatçılar gerçekten de sanat eseri olarak adlandırılabilecek eserlere imza atarak müzikleriyle benliğimizi besleyen sanatçılardan yalnızca birkaçı. Şu ana, yeni neslin dinlediği parçalara baktığımda tamamen mantıktan kopmuş ve anlam bütünlüğü bile zor kurulan, tekrarlamalardan oluşan parçalar dinleyerek, bu şarkıların yazarlarını, seslendirenlerini listelerde üst sıralara taşıdıklarını görüyorum. Bunların birçoğu bana kalırsa bunu dinleyen kitlenin, özellikle çocukların bilinçaltına işleyecek şekilde, zorbalığa, küçümsemeye, şiddete teşviğe ve daha kötülerine özendirdiğini düşünüyorum. Sosyal medya mecralarının da bu “şarkılar” üzerinde büyük bir payı olsa da neredeyse hayatımızın her saatinde duyduğumuz, dinlediğimiz ve dilimize takılan bu “Rap Müziği” olarak adlandırılan türün, bazı sanatçılarının  tabiri caizse “kulaklarımızı kanatmaya” hakkı olduğunu düşünmüyorum. Açıp dinlemesek bile bir kafede ya da yolda yürürken denk gelebiliyoruz. Bunlara maruz kalmayın. Siz de bana ayak uydurun ve Sezen Aksu dinleyin! :)