Muhammed Yava

İçini Boşaltmak

Muhammed Yava

Bir dilin zenginliği onun ifade gücüdür.  İfade gücü ne kadar fazlaysa dil o kadar zengin demektir. Kültür kelimeleri, kelimeler kültürü geliştirir. Kutuplarda yaşayan insanların konuştuğu dilde “kar”la ilgili, çöllerde yaşayan insanların kullandığı dilde “deve”yle ilgili kelime ve deyimlerin, atasözlerinin çokluğu bunun göstergesidir.

Türkçemiz de deyim ve atasözleri bakımından zengin bir dildir. Deyimler ve atasözleri dilin ifade gücünü arttırır. Bir kişi hakkında “çok cesur” demekle “mangal yürekli” demek arasındaki fark, “falancanın benim için bir değeri kalmamıştır” demekle “falanca gözümden düştü.” demek arasındaki fark, sadece, meramı ifade gücündedir.

“İçini boşaltmak” deyimini ele alırsak “sıkıntı ve derdini söylemek, öfkesini açığa vurmak, bir yeri soymak, bir değeri itibarsızlaştırmak” gibi zaman içinde anlamlar kazanmıştır. İnsanın iyi günlerinde güzel, olumlu konuşması normal kabul edilir; ancak bir insanın gerçek kişiliği, karakteri iyi olmayan günlerinde ortaya çıkar. “Üslubu beyan aynıyla insandır” derler. Yani insanın konuşması nasılsa kişiliği de odur. Küpün içinde ne varsa dışarıya o sızar.” Yani insanın içi iyilik doluysa ağzından küfür, hakaret vb. sözler duyamazsınız; çünkü küpün içinde -kişinin dağarcığında- bunlar yoktur. Bir insanın da içi nefret, öfke doluysa kendini satmak, ortama uygun hareket amacıyla üç-beş güzel söz söylemeye çalışsa da bam teline basıldığı anda hemen özüne döner ve ağzından kötü sözler dökülmeye başlar. Küpün içindekiler ortaya saçılır.

Değerlerin itibarsızlaştırılmasının bir sebebi de onların içinin boşaltılmasıdır. Mesela tedbirsizliğinizden dolayı başınıza gelen bir felakete “kader” derseniz “önce deveni sağlam kazığa bağla” diyen “kader”in içini boşaltmış olursunuz. Dindar olsun isterse ahlaksız olsun, anlayışını mubah görürseniz “ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyen bir peygamberin getirdiği dinin içini boşaltmakla kalmayıp dini bozmuş olursunuz. Herkesin inancının güvence altına alındığı bir sistem diye tanıtılan “laiklik”i onun bunun kılık-kıyafetine karışmak olarak uygularsanız laikliğin içini boşaltmış olursunuz. Kemalizmin savunucusu olarak ortaya çıkıp da “ordu göreve” pankartları taşırsanız “ya siyaset ya askerlik” diyen “kemalizm”in içini boşaltmış olursunuz. “Benden olsun çamurdan olsun” derseniz kendinizin içini boşaltmış olursunuz.  Süslü cümleler kurup aslında bir şey demezseniz veya yalan söylerseniz “edebiyat yapıyor” diye bir şey türetmiş olursunuz ve siz “edebiyat”ın içini boşaltmış olursunuz.

Ve işin en felaket tarafı: Bir gün gelir bu değerlerinizi anlatacak, anlayacak bir gençliği karşınızda bulamazsınız.

Yazarın Diğer Yazıları