Konuşma dili, insanların günlük iletişimde kullandığı dil şeklidir. İnsanlar günlük konuşmada daha rahat ve spontane bir dil kullanırlar. Özellikle arkadaşlar arasında veya aile içinde kullanılan konuşma dili daha samimi ve sıcak bir iletişim sağlar; yazı diline kıyasla daha fazla kısaltmalar, argo ve jargon içerir. Örneğin, “merhaba” yerine “meraba”, “geliyorum” yerine “geliyom”, “öptüm” yerine “muck” gibi kısaltmalar sıkça kullanılır. Ayrıca, belli bir grup veya topluluk arasında anlaşılır olan argo veya jargon terimleri de konuşma dilinde yer alabilir. Konuşma dilinde çok fazla vurgulama vardır. Hatta vurguya göre kelimenin veya cümlenin anlamı değişir. Mesela “Bu senin çocuğun mu?” cümlesinde vurgu “senin” kelimesinin üzerinde olursa “bu çocuğun sahibi sen misin?” anlamı kastedilirken, vurgu “çocuğun mu” üzerinde olursa “çocuğun mu yoksa yeğenin mi, torunun mu, vs.” anlamları taşır. Cümlede ise vurgu genellikle yüklemden önceki kelimenin üzerinde olur: “Birazdan pazara çıkacağım.” ile “Pazara birazdan çıkacağım” cümlesinde söylenmek istenen şey aynı değildir. Halk arasında “Ha topal Ahmet, ha Ahmet topal, fark etmez” söylemi doğru değildir. “Topal Ahmet” dediğimizde Ahmet’in lakabını vurgulamış olmaktayız ki gerçekte Ahmet, topal olmayabilir de. Ancak “Ahmet topal” dediğimizde direk Ahmet’in sakatlığı yani topal oluşu dillendirilmektedir. Bazı yabancı dillerde -Çince, Japonca gibi- anlam tamamen vurgu üzerinden oluşmaktadır. Vücut dilinin unsurlarından olan jest ve mimikler de konuşmayı etkili kılar. Hiç konuşmadan bir ağız bükmemiz, bir göz kırpmamız, elimizle yaptığımız bir hareket anlam bakımından uzun cümlelerden daha etkili olabilir. Bunlar, iletişimde duygusal ifadeyi arttırır, anlamın daha etkili olmasını sağlar. Konuşma dilinde, yazı diline göre daha sade ve basit cümleler kullanılır. Bazı dilbilgisi kuralları uygulanmaz; hatta yabancı bir dili konuşurken dil bilgisi kurallarına fazla uymamız, bizi yabancı olduğumuz konusunda ele verir. Günümüzde vücut diline bilimsel olarak yaklaşılmakta, isteyenlerce eğitimi alınmaktadır. Vücut dili; insanların duygularını,düşüncelerini,niyetlerini ifade etmek için beden hareketleri,jestler,yüz ifadeleri,duruşlar ve ses tonu gibi görsel ve işitsel sinyalleri kullanma şeklidir.Gülümseme, mutluluğu veya memnuniyeti ifade ederken bazen ince bir alayı da ifade edebilir. Kaş çatmak, göz kırpmak, başımızı öne veya iki yöne sallamak, el kol hareketleri yapmak, ancak uzun cümlelerle ifade edilebilecek anlamları verebilir. Beden pozisyonları, vücudun duruşu ve konumu,kişinin kendini nasıl hissettiğini veya karşıdaki kişilere nasıl yaklaştığını ifade edebilir.Örneğin,dik durmak öz güveni yansıtabilirken,eğilmiş durmak yada bedeni geri çekmek öz güvensizlik veya çekingenlik işareti olabilir. Vücut dili,iletişimdeki sözlü mesajları destekler, tamamlar veya kişinin doğru söyleyip söylemediğini ortaya koyar. Örneğin,bir kişi”evet”dediğinde sözlü olarak onaylasa da,kafasını iki yöne sallaması aslında onaylamadığını, Aynı şekilde,”hayır” diyen bir kişinin göz temasından kaçınması veya vücudunun gerginliği vb. gerçek düşüncesinin hiç de öyle olmadığını veya kararsızlığını yansıtabilir.Konuşma dili, günlük hayatta sıkça kullanılan kelimeleri içeririr. Bir dile mahsus on binlerce kelime olsa da normal bir insanın günlük hayatta kullandığı kelime sayısı 500 civarındadır. Bilim veya sanat insanlarında bu rakam yukarılara çıkabilir. İnsanlar konuşma dilinde daha yaygın ve basit, yerel kelimeleri tercih ederler. Çünkü İfadeyi anlaşılır ve hızlı bir şekilde iletmek önemlidir, dil bilgisi kurallarına uygun, kitaptan okur gibi yapılan konuşmalar samimi bulunmadığından diğer insanların hemen dikkatini çeker, bazen de alay konusu olur.