Senem Gökdağ

Asgari ücret arttı da…

Senem Gökdağ

Hadi bakalım asgari ücret 11.402 TL’ye ulaştı!
Şimdi de çıkar mıyız sokaklara kutlamaya?
İşin aslı öyle değil tabii… Akılda deli sorular.
İşverenin hali ne olacak?
İşçiye işsizlik yolu mu göründü?
Bir işçiye üç iş gücü yüklemesi mi kapıda yoksa?
Yeni asgari ücretin işverene maliyeti 15 bin 762 lira 4 kuruş.
Açlık sınırı 10 bin 362 TL’ye çıkmışken bu artışın yüz güldürecek bir seviyede olduğu söylenebilir mi?
Ölmek de çözüm değil, mezar taşı fiyatı olmuş 7000 TL.
Öbür dünyanın bileti de zamlardan nasibini aldı ne yazık ki.

Çarşı pazar zaten karışık değil miydi?
Vatandaşın katık ettiği ekmek de lüks tüketime girdi neredeyse.
Enflasyon canavarının karnı yine doyacak anlaşılan.
İstihdam kelimesi tarih mi oluyor yoksa?
Kalifiye elemanın ücreti ne olacak peki?
Yoksa niteliksiz eleman maaşıyla kalifiye ücretleri eşitlendi mi?

Euro almış başını gidiyor.
kardeşi dolar onu takipte.
Zengin daha zengin bu sistemde.
Olan yine halka oluyor ne yazık ki diyeceğim de halk olarak bunun farkındalığını yaşıyor muyuz onu bilemedim.
‘50 TL’lik benzin alıyorum ben nasılsa’ deyip benzin zamlarını dert etmeyen vatandaş, ‘dolarla maaş mı alıyorsunuz sanki’ diyen ismi lazım olmayan zamanın yöneticileri.
Büyük bir felaket atlattı bu ülke bilmem farkında mıyız!
Üretimin can damarı iller haritadan silinme noktasına geldi.
Önce geçici konut demek yerine kalıcı konut müjdesi verenlere alkış tutan ahali biliyorsunuz değil mi kendi evlerinizi vadeli ödemeyle geri alacaksınız.
Niye bu kadar uykucu bir millet olduk biz?
Asgari ücret arttığında alım gücün yükseliyor mu?
Sadece asgari ücrete yapılan yüzde 34 oranında zamla iş bitiyor mu?
Ya eğitimde fırsat eşitsizliği ne olacak?
Aynı ülkenin evlatları farklı koşullarda eğitim almaya devam mı edecek yoksa artık sosyal devlet anlayışının güçlü olduğu bir ülke mi hayalimiz?
Ne istiyoruz Allah aşkına. Yavaş yavaş ülke ekonomik alanda çökerken ve ülkeyi ayakta tutan ekonominin sac ayakları hukuk ve ahlak dejenere olmaya yüz tutarken biz öylece izleyelim mi diyoruz yani.
Yok MİRim yok…
Ekonomiyi 15 günde düzelteceğiz diyenlere inandıkça, asgari ücret artışına fütursuzca alkış tuttukça olacak gibi değil bu işler.
Muhalefetinden iktidarına sorumlu herkes, vatandaş da dahil hem de bu karanlık tabloda.
Beyin göçü devam edip gençlerimizi başka ülkelere katma değer sağlamaya göz göre göre kendi ellerimizle uğurlamaya çoktan aklımız erdiyse eğer vah ki ne vah…
Düşünelim mi artık ne dersiniz ha o tatlı uykudan uyanıp hani üstat Aziz Nesin’in bir sözü var: Bir gün bu ülkenin başucuna bir not yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim. Diye… Tıpkı o hesap.
Unutma uyanıp da bulamamak var.
Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları