Belgesel genel olarak yönetmenin anlatımıyla aktarılan olaylarda rolü olduğu düşünülen kişilerle yapılan röportajları barındırmaktadır. Özellikle iki silahlı çatışma içeren olay (öğrencilerden ikisinin okudukları lisede gerçekleştirdikleri katliam ve 6 yaşındaki bir erkek çocuğunun sınıf arkadaşını vurması) çevresinde gelişen olayları ele alan belgeselde, Amerika’daki cinayet oranın yüksekliğine dikkat çekilmiştir. Buna neden olabilecek etmenler ve faktörler, bir suçluyu ya da bir suçu ele alırken merkezde bireyin bulunduğu, bireyi çevreleyen ve birbiriyle etkileşim halinde bulunan beş sosyokültürel katmanlara vurgu yapan Bronfenbrenner’in ekolojik kuram ile incelenmesi önemlidir. Aşağıdaki örneklerin hepsi belgeselden alınmıştır.
Kuram, mikrosistemleri, mezosistemleri, ekzosistemleri, makrosistemleri ve kronosistemleri içerir. Mikrosistem en basit açıklamasıyla bireyin doğrudan, yüzyüze ve karşılıklı etkileşiminin bulunduğu ilişkilerdir. Belgeseldeki örnekleri şunlardır: silahlı bir annenin röportajı sırasında silahıyla oynayan bir çocuk göze çarpmaktadır, 6 yaşındaki erkek çocuğu silahı aynı evde yaşadığı dayısından çalmıştır, ergenlerin birçoğu ailesinden silah çalmaktadır, çocuklara canlı atış talimi yaptırılmaktadır.
Mezosistemler, mikrosistemlerinin birbiriyle olan uyumunu ve ilişkilerini içerir. Aile ile okul hayatının uyumsuz olması ya da akran grubu ile okul hayatının uyumsuzluğu gibi örneklerle anlatılabilecek kavram, belgeselde bomba yapımında şüpheli sayılmasının nedenini yaşadığı yere karşı olan önyargılar varsayan bir lise öğrencisinin aslında ailesinin bomba yapımıyla ilişkisi olmasa bile bomba yapımıyla alakalı bir kitap okumuş olması, bomba yapımı malzemelerini ona sunan bir ortamda yaşaması ve daha önce yaptığı bombanın akranları tarafından onaylanmış olması gibi bir olayda kendini gösterebilir. Bir başka mezosistem örneği Columbine Katliamını yapan gençlerin ebeveynlerinin bölgede bulunan silah fabrikasında çalışıyor olmalarıdır, bu çocukların akranları daha uyumlu bireyler olsa bile içinde yaşadıkları çevre silahlanmayı, kırtasiyede mermi satışı yapacak kadar normal karşılamaktadır. Ayrıca bu çocukların akranları da silahlı ailelerde büyümüş, silahlara kolay ulaşabilen ya da silah kullanımı hakkında bir çocuğun normal şartlarda bilmemesi kadar gereken şey bilen akranlardır. Columbine Katliamı’ndan sonra okul yöntemi çok sert kurallar almış olmasına rağmen bu silahlanmayı ya da şiddet olayları çok fazla azalmamıştır. Tam tersine aşırı paranoyak hale gelen hava yüzünden ekzosistem daha gergin hale gelmiş, insanlar daha paniklemişlerdir.
Ekzosistemler, bireyi dolaylı yoldan etkileyen sosyal çevredir. En problemli yönü, bireyin kurumların kendisi üzerindeki gücünü kontrol edememesidir. Bir ekzosistem örneği 6 yaşındaki erkek çocuğunun silahı dayısının evinde alma sebebinin sosyal destek programı altında olan annesinin zorlu çalışma saatleri ve yoksulluktan kaynaklı olarak dayısına yerleşmiş olmalarıdır. Başka bir örnek, kötü şöhretiyle bilinen Oscado’da yaşadığı için bir bomba şüpheli listesinde bulunduğu düşünen bir lise öğrencisinde görülmektedir. Vietnam bomba uçağının gururla sergilenmesi, babanın silah fabrikasında çalışıyor olması gibi ekzosistem örnekleri çocuğun suç davranışını artırabilir. Ayrıca ABD’li siyasetçilere yapılan suikastların da ekzosistem örneği olduğunu ve bu olayların makrosistemi etkilediğini düşünüyorum.
Makrosistemler ise en geniş kapsamı olan, kültürü de içinde barındıracak şekilde insan yapımı sayılabilecek her şey olarak geçer. Mesela ABD’de avcılığın kültür olarak görülmesi, “Her Amerikalının kendi silahı olması normaldir, herkes kendinden olanı korumalı” gibi görüşlerin silah edinmeye özendirmesi ve teşvik etmesi, TV’de cinayet haberleri daha çok satıyor diye ön plana alınmaları, özellikle suçun siyahilere ait olduğu temasını içeren programların (Cops Show) yapılması, “Bir suç işlendiğinde kesinlikle nedeni vardır” tarzında bir cümlenin komedi programında oldukça rahat ifade edilmesi, silahlı olmanın Amerikan geleneği sayılması gibi durumlar makrosistem örneği sayılır. Ekzosistemlerin makrosistemleri etkilediğine yönelik de örnek bulunmaktadır. Örneğin siyasi başkanların korku, tehdit ve sürekli savaş içindeymiş şeklindeki söylemleri insanlara kendilerini güvensiz hissettirerek silahlanmalarını artırmıştır (ekzosistem örneği). Bu silahlanmalardan birinin sonucunda gerçekleştirilen Columbine Katliamı ise konuşma diline yerleşerek makrosistemi etkilemiştir. Ayrıca ekzosistemin mikrosistemi etkilediği de 11 Eylül sonrası Bush’un bütçeyi askeri savunmaya aktarmasına yönelik konuşmalarından dolayı insanların mühimmat depolaması ve atış talimlerinde Bin Ladin’in fotoğraflarını kullanması gibi olaylarda açıkça görülmektedir.
Belgeselde farklı ülkeler üzerinden makrosistemlerin karşılaştırılması da yapılmıştır. Tıpkı ABD gibi Kanada da silahlanmanın yasal olarak serbest olduğu bir ortam olmasına rağmen nüfusu az olan bir şehirde nerdeyse hiç hatırlanan cinayet bulunmamıştır, endüstriyel açıdan daha gelişmiş olan başka bir şehirde de aynı durumdadır. Kanadalılar bu durumu şiddet içerikli filmlere olan düşkünlüklerinin az olmasına, işsizliğin az olmasına, farklı milletlerden olan vatandaş sayısının azlığı gibi nedenlere bağlasalar da iki ülke bu konularda benzerlik göstermektedir, en farklı noktaları yürüttükleri politikadır. Amerika’da sorunları çözme biçimi olarak makrosistem mikrosisteme kadar şiddet ön plandayken, Kanada’da yaygın olan çözüm yöntemi daha barışçıldır.
Kronosistemler ise olayların gelişimsel etkisinin olay öncesi ve olayla birlikte gelişen diğer olaylara ya da bireyin olay sırasında bulunduğu gelişimsel dönemin zamanlamasına bağlı olarak değişebilir. Kronosistemin en güzel örneğini Columbine Katliamı’nın ABD’nin Kosova Savaşı’nda en çok bombalama yaptığı gün, bombalamadan 2 saat sonra gerçekleşmiş olmasıdır. Yine aynı şekilde Ulusal Silah Birliği’nin başkanın katliamdan ve Flint olayından 1 hafta sonra yaptığı mitinglerde silah yanlısı konuşmaları da sayılabilir.