Şevvalnur Arıkan

Sinema Günlüğü/Günaha Davet

Şevvalnur Arıkan

Bugün sizlere 1993 yapımı efsane filmler arasına giren A Bronx Tale yorumuyla geldim. Başrollerinde, yönetmen koltuğunda da oturan Robert De Niro ve filmin senaryosunu da yazmış olan Chazz Palminteri yer alıyor. De Niro’nun ilk yönetmenlik denemesi olan dram/mafya türündeki film çıktığı dönemde oldukça ses getiriyor.

New York’un 60’lı yıllarında geçen hikaye İtalyanlar ile siyahi göçmenler arasındaki kültür çatışmasını ele alıyor. İtalyan bir otobüs şoförü olan Lorenzo /Robert De Niro) maddi durumu iyi olmayan ancak çocuğu ve eşiyle ırkçı bir muhitte mutlu mesut yaşayan bir adamdır. Bir gün oğlunun bir gangsterin birini öldürmesine tanık olmasıyla hayatları değişmeye başlar. Bugüne kadar suça bulaşmamış ve hiçbir ilişkisi olmayan aile, Calogero’nun mafya babası Sonny’i (Chazz Palminteri) ispiyonlamaması ve ikilinin arkadaş olup derin bir bağ kurması üzerine mafya batağının içine düşer. Lorenzo oğlunun mafya ile takılmasını istemese de gidişata engel olamaz.

Film 30 yıl önce çekilmiş olmasına rağmen asla eski bir film olduğunu hissettirmeden sinematografisi, akıcılığı ve oyunculuklarıyla sınıfsal farklılıkları ve ırkçılık konularını oldukça başarılı yansıtıyor. Karakterlerin sınıf ve konum olarak beklenilenin aksine davranışlar sergilemesi hem izleyenleri şaşırtırken hem de düşünmeye itiyor. Beklenilen gangster filmi anlayışından sıyrılarak yüksek bir seyir zevki sunuyor. Henüz izlemediyseniz şimdiden keyifli seyirler dilerim :)

Yazarın Diğer Yazıları