Turgay Kılıç/Yenikiraz.com
LGBTİQ+ bireylerinin son zamanlarda yaşadığı baskı ve ötekileştirme politikalarının yanı sıra, bazı parti ve partilerin gençlik kollarınca aynı tepkiler dile getiriliyor.
İzmir Barosu avukatları, Ege Üniversitesi LGBTİQ+ bireyi öğrencilerinin kampüsteki ‘Onur Pikniği’nin engellenmesi üzerine baro binası önünde LGBTİQ+ bireylerinin polis kalkanları altında zoraki basın açıklaması yapması yapmıştı.
Baro avukatlarının bu açıklamaya destek olması ve öğrencilere sahip çıkması sebebiyle Vatan Partisi, ‘Onur Haftası Programı’ etkinlerine tepki olarak İzmir Barosu önünde, “İnsan hakları, emperyalizme, bölücülüğe ve gericiliğe karşı, Atatürk devrimleri temelinde yapılacak mücadelenin konusudur. Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan İzmir Barosunu yöneten, sözde çağdaş zihniyete sesleniyoruz: İzmir Barosu’nu, ABD planlarına hizmet etmek için kullanamazsınız. LGBT propagandası yapamazsınız’ Gayrimeşru eylemlerinize derhal son verin” demişti.
AK Parti’den kanun gönderisi
Bunun üzerine AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, yaptığı bir açıklamada İzmir Barosu’nun LGBTİQ+ bireylerinin desteğine tepki göstererek, avukatların kanunla ilgilenmesi gerektiği üzerinde durdu ve şunları aktardı:
“Bu, klinik olarak tanısı konulmuş bir rahatsızlıktır. Tedavisi de hormonsal anlamda mümkündür. Ancak bunu reddetmek sağlıklı bir zihniyet değildir. Bunun adı da ötekileştirilmek hiç değildir. İzmir Barosu’nun neye ve kime hizmet ettiğini bilmekteyiz. Adaleti temsil eden kamu niteliğindeki bir kurumun bu rezilliğe derhal son vermesi gerekmektedir. Zira bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde diğer barolarda olduğu gibi İzmir Barosu da ideolojik yorumlarıyla değil Anayasa ve yasalara göre yönetilmektedir.”
Anayasa ne diyor?
1982 Anayasa’sına göre; herkes ‘kanun önünde eşitlik’ haklarına sahiptir. 10. Madde ise, kişinin dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebeple ayrım gözetilmeden kanun önünde eşit olduğu ifade ediliyor.
Maddede bireyler arası eşitsizliğe yol açabilecek temellerin sınırlı şekilde sayılmadığı yazılan Anayasa’da, ayrımcılık yasağına yer verilmek suretiyle uluslararası terminoloji düzenleme yoluyla mevzuata aktarıldığının altını çiziyor.
Ve yine Anayasa’nın 17. maddesinin verdiği bilgilere göre; herkesin yaşama, maddi ve manevi haklarını koruma ve geliştirme haklarına sahip olduğu yer alıyor. Anayasa’daki yaşama hakkı güvencesi, savaş esnasında veya savaş hallerinde dahil yok edilemediği, mâni olunamadığı yazılıyor.
İzmir Barosu beklemede
Konuyla ilgili İzmir Barosu’na ulaştığımızda ise, baronun açıklamayı yazılı basın eşliğinde 19 Haziran Pazartesi Günü yapacak.
