“Atatürksüz bir tarih yazmaya çalıştı”

Tarihçi Meydan, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın "sistemli biçimde Atatürksüz yeni bir tarih yazmaya çalıştı" dedi.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tarihçi Sinan Meydan, “Erdoğan’ın AKP’si sistemli biçimde Atatürksüz yeni bir tarih yazmaya çalıştı” diyerek belgeler ve açıklamalarla ifadelerini yazdı.

Tarihçi Meydan, şunları aktardı:

“Erdoğan’ın AKP’si, sistemli biçimde Atatürksüz yeni bir tarih yazmaya çalıştı. II. Abdülhamit’in öne çıkarıldığı bu yeni tarih yazımında Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki önderliği ve başkomutanlığı önemsizleştirilmek, Vahdettin ve İskilipli Atıf gibi işbirlikçiler aklanmak istendi.

Atatürk’ün yaptığı devrimlere açıktan saldırıldı. Okullardaki “İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” dersleri olabildiğince işlevsizleştirildi. Yandaş kadrolarca üniversitelerde, okullarda, TV ekranlarında, gazete köşelerinde, çeşitli dergilerde Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı pompalandı.

Açılım sürecinde devlet dairelerinden TC’ler söküldü. Statlardan “Atatürk” adı kaldırıldı. Atatürk Havalimanı kapatıldı. “Andımız” yasaklandı. Türk bayrağı, Türkiye adı bile tartışmaya açılmak istendi.

‘PKK tanık TSK sanık yapıldı’

FETÖ eliyle TSK’nin Atatürkçü niteliği değiştirilmeye çalışıldı. Habur rezaleti yaşandı. PKK tanık TSK sanık yapıldı. Asker sivil Atatürkçüler kumpaslarla Silivri’ye atıldı. Nutuk suç delili sayıldı.

AKP ileri gelenleri her fırsatta –yazı ve dil devrimleri başta olmak üzere- Atatürk’ün yaptığı devrimlere saldırdı. (En son geçen yıl dil devrimine saldıran Mahir Ünal’a yanıt vermiştim.) Başkanlık sistemine geçilerek Meclis’in etkisi azaltılıp ülke tek adama teslim edildi. 

Son olarak laik Cumhuriyet düşmanı Hizbullah terör örgütünün uzantısı HÜDA PAR Meclis’e sokuldu. Hatırlayacaksınız, Erdoğan da yakın bir zaman önce “Bizim inancımız Taliban’dan farklı değil” demişti.

Cumhuriyete “90 yıllık reklam arası” diyen milletvekili, 19 Mayıs’ta Atatürk’ün adını anmaktan çekinen Meclis Başkanı, milli bayramlarda Atatürk’ten söz etmeyen Diyanet İşleri Başkan…
Dil Devrimi’ne saldıran grup başkan vekili, İzmir Marşı’ndan rahatsız olan belediye başkanları, Atatürk’ün heykellerini leş gibi sürüklemekten söz eden, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen Atatürk düşmanı fesli tarihçiye duyulan muhabbet ve daha fazlası…
Özetle Erdoğan’ın 20 yıllık AKP iktidarı döneminde “Atatürk karşıtlığı” adeta “resmi ideoloji” haline getirilmek istendi.

‘İsimlerin tarih tezlerini savunmuştur’

Bugün kimilerince “Atatürkçü” ilan edilen Erdoğan’ın tarih anlayışı da Necip Fazıl ve Fesli Kadir’in Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı tezleriyle biçimlenmiştir. Erdoğan yıllar boyunca, bu isimlerin tarih tezlerini savunmuştur. İşte birkaç örnek:
“Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, laiklik elden gidiyor. Yahu, bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek!… Hem laik hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya laik. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar…” (R.Tayyip Erdoğan, 1994)
Bildiğiniz gibi sonuçta Erdoğan’ın AKP’si Anayasa Mahkemesi’nce “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olarak adlandırıldı.
Erdoğan, 28 Mayıs 2013’te partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada bir yasayı dinsel gerekçelerle şöyle savunmuştu: “İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği gerçek niçin reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor.”
Bir yasanın dinsel gerekçelerle savunulması laikliğe aykırıdır. Ayrıca Erdoğan’ın burada kullandığı “iki ayyaş” sözü o günlerde kamuoyunda büyük tepki çekmişti.
Erdoğan, başkanlık sistemi sonrası da laikliğe aykırı adımlar attı. Ülkenin en önemli kurumlarının tarikatlara ve cemaatlere teslim edilmesi, eğitimin dinselleştirilmesi vb. Erdoğan, bugün ekonomik politikayı belirlerken “naslara”(dinsel kurallara) dayandığını açıkça ifade ediyor.
Erdoğan, 1994’te – egemenlik konusundaki klasik siyasal İslamcı görüşe sahip çıkarak şöyle demişti: “Müslümanın yaratıcısı Allah, kesin hâkimiyet sahibidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, koskoca bir yalan. Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır.”
Erdoğan, Atatürk ve İnönü dönemi antropoloji çalışmalarını -siyasal İslamcı tarih okumasıyla- “ırkçı” diye adlandırmıştır: Bu çalışmaları yaptıran Atatürk ve İnönü hakkında şöyle demişti.
“Reisicumhur olarak o zaman Mustafa Kemal, başbakan olarak İsmet Paşa’nın imzası var…Bu insani midir?Bu vicdani midir? Bunun bizim dinimizde inanç dünyamızda yeri olabilir mi? Kendi soyunun diğerlerinden üstün olduğunu iddia eden hiç şüphesiz şeytanın izindedir.” (26 Şubat 2013)
Erdoğan Lozan’ı da şöyle eleştirmişti: “1920’de bize Sevr’i gösterdiler, 1923’te Lozan’a razı ettiler. Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştılar. Şöyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan’la verdik..+
Lozan’da da 3 milyon kilometrekarede bir yerler tırmıklandı, 780 bin kilometrekareye düştük… Lozan kutsal bir metin değildir, elbette tartışacağız… Bizi Lozan’a hapsetmeye çalışıyorlar, kusura bakmayın.”
Erdoğan, 19 Aralık 2019’da “Montrö’de bize tanınan bir hak yok!” diyerek Montrö’yü tartışmaya açtı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Cumhurbaşkanı Montrö’den çekilebilir!” diyerek Montrö tartışmasını alevlendirdi.
Yandaş basın birkaç yıl Montrö’ye saldırdı. 2021’de AKP’nin Montrö politikasını eleştiren 104 emekli amiral “darbeci” ilan edilip hızla gözaltına alındı.

‘Sanatçıya değer vermişti’

Erdoğan’ın dile getirdiği bu tarih tezlerinin çoğu, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı Necip Fazıl’a ve Fesli Kadir’e aittir. (Bu tezlere geçmişte “El-Cevap”, “Panzehir”, “Cumhuriyet Tarihi Yalanları” adlı kitaplarımda ve çeşitli yazılarımda ayrıntılı yanıtlar verdim.)
Atatürk, emperyalizme karşı tam bağımsızlık, saraya/sultana karşı ulusal egemenlik mücadelesi vermişti. Meclis üstünlüğüne inanmıştı. Başkanlık sistemine karşı çıkmıştı. “En hakiki mürşit ilimdir, fendir” diyerek akıl ve bilimle çağdaş, laik bir Cumhuriyet kurmuştu.
“Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler mensuplar memleketi olamaz” diyerek tarikat ve cemaatleri kapatmıştı.
“Yeryüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir” diyerek kadına insanlık onuruna yakışan haklar tanımıştı. Sanata ve sanatçıya yüksek değer vermişti.
https://twitter.com/SMEYDAN/status/1662103991331725312?s=20
Haber Merkezi
“Atatürksüz bir tarih yazmaya çalıştı”

Yorumlar kapalı.