Avukatlar nefes alamıyor

İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, İzmir Adliyesi C Blok önünde “Avukatların sorunları, bu ülkenin sorunlarıyla iç içedir” dedi.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Turgay Kılıç/Yenikiraz.com

İzmir Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, ‘Avukatlığı itibarsızlaştırmanıza, avukatları yoksullaştırmanıza karşı söyleyecek sözümüz, hakkımızı alacak gücümüz var!’ yazılı pankartla Türkiye’de avukatların yaşadığı sorunlara değindi. Baro tarafından oluşturulan komisyonla avukatların ekonomik sorunları üzerinde durduklarını belirten Başkan Sefa Yılmaz, “Sermayesi 250 bin TL’nin üzerinde duran anonim şirketlerinin sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğunun ticaret sicilinde kayıtlı diğer şirketlere has edilmesi ve sermayesine bakılmaması” dedi.

‘Mesleğimizi savunmak durumundayız’

İzmir Adliyesi’nde bir avukatlara eşlik eden İzmir Barosu Başkanı Yılmaz, şunları aktardı:

“Biz avukatlar, bir hakkın tespiti, bir hakkın teslimi için görevimizi yaparken, hukuk düzeni içinde, yargılama süreçlerinde müvekkillerimizin hakları için mücadele ederken, Cumhuriyetimizi ve cumhuriyet değerlerini savunurken, kendi haklarımızı ve mesleğimizi de korumak ve savunmak durumundayız.

Bu onurlu mesleği seçerken, sürdürürken yaşadığımız zorluklara karşı sessiz kalmamız elbette ki mümkün değil. Ne dün sustuk ne bugün susuyoruz ne de yarın susacağız.

Bugün, avukatlar itibarsızlaştırılırken, bir taraftan fiziksel şiddet hedefi haline gelmiş diğer taraftan ise ekonomik olaraktan güçsüzleştirilmiştir. Avukatı bir kamu hizmetinin öznesi olarak görmeyen ve topluma bu şekilde yansıtan anlayış, yeterli ve gerekli eğitimin verilemediği çok sayıda hukuk fakültesinin açılmasına yol vermekle kalmadı, meslek tekelimizi daraltarak, avukatın görev aldığı yargı süreçleri ve işlemlerde başka meslek mensuplarına yetki vererek yaşamımızı daha da zorlaştırdı.”

‘Nefes almakta zorlanıyoruz’

“Ülkemiz ekonomisinde bugüne dek benzeri görülmemiş olumsuzluklar, avukatın iş
alanlarının daraltılmasıyla birleştiğinde ayakta kalmakta güçlük çekiyoruz.
Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya
geldiğinde, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olma savaşı
veriyor.

Artık nefes almakta zorlandığımız bu süreçte, aşağıda sıraladığımız taleplerin kabulü ve yerine getirilmesi için birlikte, yeni bir yol açıyoruz.

Adli Yardım ve CMK ücretleri, verilen kamu hizmetinin değeri ve saygınlığı ile orantılı olarak arttırılmalıdır. Bu hizmetlere ilişkin ücretler, gecikmeksizin, zamanında ve eksiksiz olarak ödenmelidir.

Avukatlık hizmeti, kuvvetler ayrılığının yargı ayağında verilen, temel insan hakları kapsamındaki savunma hakkı kapsamında verilen bir kamu hizmetidir. Bireyin ve toplumun temel bir ihtiyacı avukatlar tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda elde edilen kazancın vergilendirilmesinde bu husus dikkate alınmalı, başta Adli Yardım ve CMK olmak üzere, avukatlık ücretinden alınan KDV %1’e indirilmeli, gelir vergisi oran ve miktarlarında iyileştirmeler yapılmalıdır.

Asgari ücretle emekli ve memur maaşlarına oransal olarak büyük artışlar getirildiği şu günlerde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yeniden ve ivedilikle düzenlenmeli ve iyileştirmeler yapılmalıdır.

Avukatlık ücreti alacağına, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizine tabi tutulmalıdır.

Bağlı çalışan avukatın alacağı asgari ücret, mesleğin onuruna yaraşır bir şekilde belirlenmeli, yazılı sözleşme zorunluluğu getirilmeli ve bu sözleşmeler barolar tarafından denetlenmelidir.

Stajyer avukatlar için yeni talep

Stajyer avukatlar, staj dönemlerinde, sigortalanarak, staj yapıl süre boyunca asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmeli, özlük hakları düzeltilmeli

Avukatlığın bir kamu hizmeti olduğu gerçeğinin, serbest meslek niteliğinin altında ezilmesine izin verilmemeli, yargıda savunmayı temsil eden avukatlar “serbest rekabet” koşullarına mahkum edilmemelidir.

Serbest çalışan avukatlar teşvik edilmeli, emeklilik için gerekli gün sayısı 9 binden en az 7 bin 200’e indirilmeli, aylık sigorta prim miktarları düşürülmelidir.

Yeni hukuk fakülteleri açılmamalı, var olan fakültelerin kontenjanları azaltılmalıdır. Son yıllarda sayıları giderek artan yenileriyle birlikte, tüm hukuk fakültelerinde nitelikli eğitimin verilmesi için düzenlemeler yapılmalı, akademik yapıları güçlendirilmeli ve hukuk fakültelerine kabul için ilk 50 bin sınırlaması getirilmelidir.

Özel hukuk alanında resmi şekil şartına tabi olan tapu işlemleri, noter işlemleri gibi her türlü işlemlerde, zorunlu avukatlık temsili sağlanmalıdır.

Belirli bir meblağı aşan (kira kontratı dahil) ve meblağına bakılmaksızın resmi şekil şartına tabi olan tüm sözleşmelerin (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, satış sözleşmesi, vasiyetname düzenlenmesi, vekaletname düzenlemesi vb.) avukat aracılığıyla düzenlenmesi zorunluluğunun getirilmelidir.

Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesine göre yapı kooperatifleri ile anonim şirketler yönünden zorunlu tutulan sözleşmeli avukatlık kapsamı, sermayesine bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan diğer şirketler ile üye sayısı 30 ve üzeri olan tüm kooperatifleri kapsayacak şekilde genişletilmelidir.

Avukatların kendi bürolarından ya da barolardan, e-imzaları ile daha ucuz ve kolay bir şekilde ihtarname veya ihbarname ve evrak gönderilmesine olanak sağlanmalıdır.

Avukatlık Kanunu m.35/A uzlaşması geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalı, yurttaşların hak arama özgürlüğüne ve bu kapsamda adalete erişim hakkına doğrudan müdahale anlamına gelen, Anayasa ve temel hukuk ilkelerine aykırı olan ‘Dava Şartı Arabuluculuk’ kaldırılmalı, devam eden süreçte tarafların avukat ile temsil edilmesi zorunluluğunu getirilmelidir.

Avukata yönelik fiziksel şiddetin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalı, adliyelerde, keşif ve haciz mahallerinde emniyet güçleri bulundurulmalıdır.”

‘Savunmanın yok sayılmadığı yargı düzeni istiyoruz’

Avukatların mesleğini yapmak istediğine değinen Yılmaz, “Biz avukatlar, avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz. Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda, onurlu bir şekilde yaşamak ve mesleğimizi sürdürmek istiyoruz. İzmir Barosu olarak taleplerimizi gündemde tutmak, yaşama geçirilmesini sağlamak için, siz değerli meslektaşlarımızla omuz omuza, yan yana durarak her zeminde, yılmadan, usanmadan çalışacağımıza, engelleri aşmak için birlikte mücadeleye devam edeceğimize söz veriyoruz!”

Avukatlar nefes alamıyor