CHP neden kaybetti… İlk analiz Almanya’dan

CHP Berlin Örgütü, 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri sonuçları doğrultusunda ‘Geleceğe Yönelik Düşünce ve Öneriler Raporu’ yayımladı. Yayımlanan raporda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişmesi gerektiği ifade edilirken, Millet İttifakı bileşenlerinin adayı yıprattığı rapor edildi.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“TERÖR SUÇLAMASINA GEÇ CEVAP VERİLDİ”

Birleştirici kampanya doğruydu ama terörle birliktelik iftiralarına gereken cevap zamanında verilmedi.  Konuyla ilgili şu ifadeler kullanıldı:

“Seçim sonuçlarını değerlendirirken yapılan tüm tercihlerin yüzde 2 fazla oy getirirse doğru, getirmezse yanlış olduğu gibi bir yanılsamaya düşmeden, toplumu birleştiren pozitif bir kampanyanın ilkesel olarak doğru olduğunu düşünüyoruz. Seçim kampanyamızın seçim döneminden önceki genel siyasi söylemimizle uyumlu olması başarıya ulaşmamız için gerekli bir şarttır. Bizim son 13 yılımızın işaret ettiği ideolojik ayrışma, otokratlara karşı demokratlar, çoğunlukçu bir rejime karşı toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiği bir ülke olduğu için bu tip değerleri öne çıkaran bir kampanya çatı temalar açısından doğruydu. Nitekim bu kampanya biçimi 2017, 2019 ve 2023’te büyükşehirlerde başarıya ulaşmamızı sağlamıştır, ama daha küçük il ve kırsal bölgelerde aynı etkiyi yaratmamıştır. Bununla birlikte yanıldığımız noktalardan biri de karşı tarafın yalanlara ve montajlara dayalı negatif kampanyasının halkın kaygılarını ciddi bir biçimde etkilemeyeceği olmuştur. Burada kendi pozitif kampanyamıza bir biçimde terör karşıtlığını eklemlendirerek en azından bu iftiraların altını biraz daha boşaltmaya çalışmalıydık”

“İNANDIRICI OLAMADIK”

“Bu seçimin sonucunda ekonominin mevcut halinin, Türkiye’de seçim sonuçlarını değiştirmeye yetmediğini görmüş bulunmaktayız” denilen raporda, “Bu mevcut durum gelirlerin yüksek enflasyonlarla fiilen düşürülmesi, halkın her şeyi hemen almak zorunda kalarak birikim yapamaması, bununla beraber herkesi ucuz iş gücü yaparak işsizliğin düşürülmesi ve işverenlerin bu tüketim baskısıyla da desteklenerek ayakta tutulmasıdır.  Bununla beraber 100 yıllık Türkiye’nin ekonomik alt yapısı bu durumu farklı acı reçeteleri sırayla değiştirerek kaldırabilecek durumdadır. Mutlak bir çöküş ve iflas çok düşük bir ihtimaldir, bunu bekleyerek siyaset kurmak da zaten sağlıklı değildir. Doğrusu refahın ve ekonomik istikrarın beraber olabileceğini ve bunun ancak bizimle beraber olabileceğini söylemektir. Biz de bu süreçte tam olarak bu mesajı vermeye çalışmıştık. Diğer taraftan ve kısmen bizim tarafımızdan aldığımız yanıt ise her şeyin gerçekten kötü olduğu ama bizim tarafımızdan düzeltileceğine inancın zayıf olduğudur. Bu inançsızlığın büyümesinde de bazı eksiklikleri görüyoruz” değerlendirilmesi yapıldı.

“DEPREMZEDELERİ İNANDIRAMADIK”

Depremzedelerin verilen vaatlere inanmadığı belirtilen raporda,  “Yerel yönetimlerimizde yaptığımız halkı destekleyen çalışmaları Türkiye’nin geri kalanında yeterince anlatmadık. Özellikle ikinci derece büyük şehirlere özel bir tanıtım çalışması olmadı.  Deprem bölgesinde sözünü verdiğimiz ücretsiz evleri, gerçekten yapılabileceğimize dair bir güven sağlayamadık. Bu noktada daha somut projeleri hazırlamamız gerekiyordu. İnsanların gözleriyle görüp dokunabileceği maketlerin, videoların hazırlanması gerekliydi. Devlet olanakları ve bazı teknik bilgiler olmadan bunları yapmak kolay değildi, ama yine de temel fizibilite çalışmaları yapılabilirdi.  Bazı uygulanması zor vaatler halkta ters tepki yarattı. Bunların içinde de başta Avrupa’ya vizesiz seyahat yer alıyordu. Bunların uygulanabileceğine dair inançsızlık partimizin ciddi bir yönetim programı hazırlamadığına dair bir kanaat oluşturdu”  ifadesi kullanıldı.

CHP neden kaybetti… İlk analiz Almanya’dan

Yorumlar kapalı.