DP’li Aksoy: Suriye gibi olmamız asla tesadüf değildir

AB Delegasyonu Suriye Temsilcisi, Suriye ve Türkiye ile benzerliği tek tweette paylaştı. Demokrat Partili (DP) Aksoy, Türkiye'nin savaş bölgeleriyle benzenliğinin tesadüf olmadığına işaret eden çarpıcı bir açıklama yaptı.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Turgay Kılıç/Yenikiraz.com

Avrupa Birliği Suriye Delegasyonu Başkanı Dr. Dan Stoenescu, yaptığı bir paylaşımda Suriyeli gençlerin ülkeyi terk etmek isterken, bazılarının da Almanca öğrendiklerini belirterek şunları aktardı:

Dan Stoenescu

“Suriye’den Beyrut’a oldukça üzgün ayrılıyorum. 10 Suriyeli gençten 9’u ülkeyi terk etmek istiyor. Ve bunlardan 5’inin somut planları varken, 4’ü de Almanca öğreniyor.

Bunların çoğu eğitimli ve bilgili kişilerdir. Ne yazık ki bu kişiler, Suriye’de kalıp vatanlarına yardım etmeyecek. Şam’da, Suriye krizinin temel nedenleriyle mücadele etmek için artık meydan okumak yerine yapıcı bir tavır her zamankinden daha önemlidir.”

‘Şam’da yapıcı tavra ihtiyaç var’

“Suriye halkının içinde bulunduğu kötü durum devam ediyor. Ve siyasi çözülme ve çözüme yönelik herhangi bir olumlu adım atılmıyor. Bizim açımızdan Suriye rejimi ile normalleşme koşullarının karşılanması yakın değildir. AB ve üye devletleri ise bu pozisyonda birleşmiştir. Bu sebeple de Şam’da yapıcı bir tavra çok ihtiyaç var.”

İlay Aksoy

Türkiye’de savaş bölgesi etkisi

DP’den Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, konuyla ilgili görüşünü yazarken, Türkiye’de savaş olmadığı halde Suriye ile aynı kaderi paylaşmasına dikkati çekti ve şunları yazdı:

“AB Delegasyon’nun Suriye temsilcisine göre;

  • 10 Suriyeli gençten 9’u ülkeyi terk etmek istiyor
  • 5’inin somut planları var
  • 4’ü Almanca öğreniyor!
  • Bunlar çoğunlukla eğitimli parlak insanlar ve ne yazık ki ülkelerinde kalıp vatanlarına yardım etmeyeceklerini ifade etti.

Türkiye’de iç savaş olmamasına rağmen 11 yıl savaş gören Suriye ile ayni durumda olmamız asla tesadüf değil!”

 

DP’li Aksoy: Suriye gibi olmamız asla tesadüf değildir