Turgay Kılıç/Yenikiraz.com
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tunç Soyer’in Havagazı eski fabrikasında İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ndeki bayram öncesi yerel gazetecilerle bir araya geldi. Soru-cevap eşliğinde süren programa Yeni İzmir Gazetesi İmtiyaz Sahibi İsmail Atahan Keçeci, Ege Telgraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Süphandağlı, Ticaret gazetesi Yazıişleri Müdürü Cemal Tükel, İlkses gazetesi Yazıişleri Müdürü Erdal Erek, Yenibakış gazetesi Yazıişleri Müdürü Emin Varol, İz Gazetesi Yazıişleri Müdürü Yağız ve 9 Eylül gazetesi Genel Yayın Yönetmenliğinden Macit Sefiloğlu katıldı.
İBB Başkanı Soyer, yerel seçimde yeniden İzmir’in çalışmaları üzerinde yönetici olmasını ve sandıktan kendisinin çıkmasını arzu ederek “Ben inşallah çıkarım. Çok arzu ederim çıkmamı. Deplasmanda olmak kolay değildir. İnsan evinde huzurlu ve rahat oluyor. Aslında iletişimi diri ve canlı tuttukça, daha çok iletişim içinde oldukça, çok daha fazla rahat edip, sorun çözeceğiz. Bu bir araya gelmeler sadece soru cevap şeklinde geçirilecek bir zaman değildir. Aslolan iletişimi ayakları yere basan ve ihtiyaca cevap veren bir noktaya taşımak. Bu önseçim meselesinde çıkmayı arzu ediyorum. 8 ay kaldı, 5 yılın tamamlanmasına; geriye dönüp baktığımda ise şunu görüyorum. Göreve gelirken o büyük heyecan, o büyük tutku ve âşk; ne derseniz deyin adına; aynen devam ediyor. O hiç eksilmedi. Onu kendi kendime sorup cevaplamaya gayret ediyorum” dedi.
Projelerin hayata geçirilmesinde yaşanan felaketlerin engellemesine dikkati çeken Soyer, şunları ekledi: “Ama üst üste gelen felaketlerle yüz yüze geldik, pandemiden orman yangınlarına, tsunamisinden depremine… Bütün bunlar hevesimizi ve projelerimizi kursağımızda bıraktık. Birçok hayata geçiremediğimiz projemizde, tamamlayamadık ve bunları mazeret olsun diye de söylemiyorum. Bunlara rağmen de birçok yatırımları başlattık ve çok önemli sonuçlar aldık. Kısacası şu dört yılda kesintiye uğrayan, ilk geldiğimizde 4 yılda kurduğumuz şeyleri tamamlamamıza engel olan birçok sebep bizi olgunlaştırdı, güçlendirdi. Bizler bunu çok daha fazlasını, çok daha iyisini yapmaya muktedir olduğumuzu hissettik. O noktada da bir dönem daha görev yapmak isterim. İnşallah öyle de çıkar diye düşünüyorum.”
‘Kemeraltı bu şehrin kalbidir’
İzmir’in Kemeraltı, Konak, Saat Kulesi, Pier ve Kadife Kale bölgelerinin şehrin kalbi olduğuna dikkati çeken İBB Başkanı Soyer, “En başından beri söylediğim bir şey var. Konak Pier İzmir’in denizden kapısıdır. Denizde girersiniz İzmir’e ve konak Meydanı, Saat Kulesi, Kemeraltı, geçersiniz Havra Sokak karşınızda Agora iki çeşmelik ve Kadife Kale İzmir’in çatısıdır. Konak Pier’den başlayan Kadife Kale’ye giden bu aks, İzmir’in omurgasıdır, ruhudur, kalbidir. İzmir yıkılıp yeniden cazibe noktaları yapılır şu veya bu olur; ama bu kalp yaşadığı ve attığı sürece İzmir nefes alır. Kemeraltı sadece bir alışveriş merkezi olmanın ötesindedir. Kemeraltı bu şehrin kökleri ve geleceğidir. O neden ben en büyük kalkınmanın bu olduğunu düşünüyorum.
Kemeraltı bu şehrin en büyük kaldıracıdır. Kemeraltı’nı eğer geliştirirseniz, alt yapısını, sokak sağlıklaştırmasını ve esnafın hizmet kalitesini göz önünde bulundurarak attırırsanız bu şehir bir Old City’den çok daha fazlasını kazanmış olur” dedi.
‘Çeşme projesi için hükümete kızıyoruz’
Başkan Soyer, hükümetin AK parti olmasına kızmadıklarını, şehre en büyük zararı veren Çeşme projesine kızdığını ifade ederek şunları ekledi: “Bu şehrin önünü açacak sanayide, ticarette, tarımda önünü açacak yer Kemeraltı’dır. Kemeraltı’ya çok büyük hassasiyet gösteriyoruz. Biz İBB olarak 650 milyon lira bir alt yapı yatırımı yapıyoruz.
İğneyle kuyu kazar gibi 21.00’da başlıyor çalışma ve 05.00’a kadar sürüyor. Çalışma bittiğine ise o bölgede suyun akması gerekiyor, elektriğin var olması lazım. Hayatta hiçbir şeyin eksilmemesi gerekiyor. Çok zor bir şey bu.
Bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu yıl mutlaka UNESCO unvanını almalıyız. Çünkü bu çalışmaları taçlandıracak şeydir.
Kültür turizm bakanlığından bir talepte bulunuyorum, bu vesileyle buradan çağrımdır: Kültür Turizm Bakanlığımızla el ele vermek isteriz. Kemeraltı’nın alt yapısıyla ilgili 650 milyon lira yatırım yapacağız. Ve sokak sağlıklaştırılması için de 250 milyonun üzerinde de harcamamız yapılacak. Bunları yapmaya hazırız.
Bu projeyi kültür turizmin eline verirsek, daha da hızlı yaparız. Hükümet ve iktidar oldukları için değil; çeşme projesi için kızıyoruz. O nedenle kızıyoruz. Çeşme projesinden vazgeçsinler, bu şehir için doğru bir proje değildir. Biz Kemeraltı ile el ele vermeye hazırız.”
‘Daha büyük bir iş düşüyor’
İBB Başkanı Soyer, politikada liderlik vasıflarına değindi, şunları aktardı: “Toplum siyasi aktörlerin önünde, toplum siyasi yapıların önünde. Bugün bu insanların öfkesi ve hayal kırıklığı ve beklentinin karşılanmaması ile siyaset kumuna daha büyük bir iş düşüyor. Siyaset beldesi tam anlamıyla siyasi bir manifestodur. Bunun için yapılması gerekenleri ön görü taşır. Aşağıdan gelen 25 milyonluk insanı taşıyabilecek ve anlamalarını taşıyacak önünü açacak liderlik yapma ihtiyacı vardır.”
