Anadolu günlük yaşamın vazgeçilmezlerinden ve en eski malzemelerden biri olarak bilinen kalay; gümüş renginde, bakır kapları kalaylama işinde kullanılan yumuşak bir maden olarak tanımlanıyor.
Özellikle pişirme için kullanılan bakır gereçlerin havayla teması neticesinde oluşan zararları önleyerek sağlıklı bir alaşım sağlayan kalay; hem bakırı, hem içinde pişirilen yemeği hem de insanı korumasıyla bilinmektedir. Bakır kaplara kalay işlemini yapan kişiye kalaycı deniliyor.
Kalaycılık artık kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında sayılıyor. Ödemiş’in son kalaycı ustası Mustafa bey, TV9 İzmir mikrofonlarına kalaycılık mesleğini, zorluklarını ve artık kimsenin bu meslekte yetişmediğine dair açıklamalarda bulundu.
“Bakır, temizlik bakımından sağlıklıdır daima. Baba mesleğim benim kalaycılık. 1940 yılında babam başlamış, 1972’de yanında başladım, o zamandan beri yapıyorum. Kalay işi çok ama artık yetişen yok. Hayvancılık yapan adam hep kalay kullanırdı, hem sağlıklı hem dayanıklıdır. Nesilden nesile kalan bir maden bakır. Ama bu meslekte maalesef yetişen yok artık. Allah’ım sağlık, sıhhat verdikçe yapacağım bu işi. Hamurumuz burada yoğruldu. Yapabildiğimiz kadar yapacağız. Sabah 6’da geliyorum, akşam 8’de gidiyorum. Yorucu bir meslek, kolay değil. Her mesleğin kendine göre zorluğu var. Bakır yıkamak biraz zordur. Bakırı ne kadar temizlerseniz kalay o kadar düzgün tutar. Bütün iş, temizlikte. Makine ile temizliyorum bakırı, ufacık bir kir kalsa kalay tutmaz bakırı. Temizlik ön planda, bu işte.”
Sabriye Bedel
Yorumlar kapalı.