“Okullar Diyanet’in gölgesi altında”

Eğitim-Sen, Türkiye'nin bazı noktalarında laik eğitime karşı atılan adımlar için tepki gösterdi.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İzmir, Yalova, Ankara ve diğer bir çok ildeki alanlara akın eden Eğitim-Sen üyeleri, hükümetin bazı okullarda manevi danışman adıyla müftülükten imam atamasına ilişkin tepki gösterirken, ÇEDES projesine karşın gerekli tepkiyi geciktirmedi.

“Laik eğitim istiyoruz” ve “ÇEDES protokolü iptal edilsin” dövizleriyle bir araya gelen Eğitim Senliler, “Laikliği ve laik eğitimi hedef alan politika ve uygulamalara derhal son verilmelidir” denildi.

Dikkati çeken açıklamada, “Dini ve manevi değerleri merkeze alan ÇEDES Projesi, etkin bileşeni din referanslı kurumlar olması nedeniyle laik-bilimsel eğitim anlayışına ve eğitim bilimlerine aykırı bir çerçevede hazırlanmış ve uygulanmaya başlamıştır. Eğitim-Sen olarak, okulları dini referanslı faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için yürüttüğümüz mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz” denildi.

Ortak basın açıklamada şunlara dikkati çekildi:

“Öğrencilere milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizin benimsetilmesi amacıyla tüm lise, ortaokul, ilkokul ve ana okulları ile il merkezi ve ilçelerde bulunan tüm cami ve kuran kurslarını kapsayan proje Milli Eğitim müdürlükleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı il müftülükleri aracılığıyla okullara öğrencilerin sözde manevi gelişimini desteklemek amacıyla manevi danışman görevlendirmelerinin önünü açmaktadır. Bu bağlamda pedagojik eğitimi bulunmayan; vaiz, imam, hatip, kuran kursu öğreticileri İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere çeşitli illerde görevlendirilmeye başlanmıştır.

“1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 56’ncı maddesine göre, ‘Eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur.’ ÇEDES projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir. MEB, böylece okulların çocuğun üstün yararı ve kamu yararına işlev görme niteliğini sekteye uğratmaktadır.

‘Derhal vazgeçilmelidir’

“Yine ÇEDES projesi, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği zamanları ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeterince denetlenmeyen, kamusal alana açık olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlali, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve çocuk ihmali ve istismarı olaylarını kamuoyu yakından gözlemlemektedir.

“Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez. Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz.”

‘Okullarda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gölgesi var’

MEB başta olmak üzere tüm bakanlıklarda tarikat ve cemaatlerin, onların uzantısı olan vakıf ve derneklerin ve onların arkasında da bulunan gerici yapılanmaların nasıl bu projenin arkasında ellerini ovuşturarak beklediklerini biliyoruz. Bu yüzden bu projenin karşısında şunu ifade ediyoruz: Biz okulumuza sahip çıkıyoruz. Yani okulumuzda kimler var? Okulumuzda değerli, çok nitelikli bilimsel, demokratik, laik eğitimden yana olan, cinsiyet eşitliğinden yana olan öğretmenlerimiz var. Çocuklarımızı bilimsel ve çağdaş gelişmeler doğrultusunda yönlendirecek rehber öğretmenlerimiz var. Okullarımızda aynı zamanda idari, teknik, yardımcı personel olarak çocuklarımızın eğitim hizmetini daha nitelikli alması için gerekli desteği sağlayan emekçilerimiz var. Okullarımızda yurttaşlarımız var, velilerimiz var. Biz okulu böyle bilirdik. Ama şimdi okulların üzerinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gölgesi var.

“Okula hiç alışık olmadığımız bir kitleyi sokuyor. Camide olması gereken, yetişkinlerle karşılaşması gereken; İmam, vaiz, vaizeler, manevi danışmanlarla karşılaştırıyor. Okulumuzda bir veya birkaç öğretmeni belirliyor. Diyor ki, ‘ben bir kulüp kurdum, değerler kulübü, bu kulüp üzerinden öğrencileri bu öğretmen seçsin’ diyor. Kim bu öğretmen? Öğrencilerimizi neye göre seçecek? Yoksul çocukları mı seçecek? Yoksa sessiz sakin çocukları mı seçecek? Kız çocuklarını mı erkek çocuklarını mı seçecek? Nasıl seçecek? Oysa biz biliyoruz ki bütün kulüpleri öğrenciler seçer. Demokrasinin gereği budur.”

Haber Merkezi

“Okullar Diyanet’in gölgesi altında”