Türkiye temsili demokraside sınıfta kaldı

Türkiye 12 Eylül Darbesinden beri yüzde 10’luk barajlı seçim sistemini kullanıyordu. Baraj 14 Mayıs 2023 Milletvekili seçiminde yüzde 7’ye düşse de temsili demokrasiye büyük darbe vuruyor. Meclis belli partilerin etrafında dönerken yüz binlerce vatandaşın mecliste temsilcisi bulunmuyor.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AVRUPA’DA BÖYLE BİR BARAJ YOK

“Avrupa’da pek çok ülkede seçim barajı yüzde 1-3 seviyesinde, hatta Avrupa ülkelerinin dörtte birinde seçim barajı yok” değerlendirmesinde bulunan Kırılmaz şöyle devam etti;

“Millet ittifakı yüzde 3 önerdi, elbette yüzde 7 ye oranla çok daha iyi görünse de benim düşünceme göre bu da tam doğru değil. Çünkü seçim barajı yüzde 1 bile olsa bence gerçek demokrasiyi yansıtmıyor. Halkın kendi kendini yönetmesi için barajın olmaması lazım. Halkın verdiği tüm oylar meclise yansımalı ve çıkarabiliyorsa bir milletvekili de  çıkarmalı diye düşünüyorum. Bu çerçevede  seçim barajı kesinlikle sıfır olmalı. “Şehirlere özel” milletvekilliğinin de yanlış olduğunu düşünüyorum. Hepsi esasında “Türkiye” milletvekilleridir ve illerine değil Türkiye’ye hizmet etmeleri gerekmektedir. Doğduğu, kendini borçlu hissettiği şehre özel bir ilgisi ve katkısı olabilir bunun sakıncası yok elbette. Ama Türkiye’ ye hizmet esas amaç olmalıdır. İstanbul milletvekili, Ankara milletvekili, İzmir milletvekili vb kavramları bu yüzden yanlış buluyorum.”

ARTIK OY AVANTAJI

Kırılmaz, “Partilerin şehirler bazında değil Türkiye bazında aldıkları oylara göre milletvekilleri çıkarmasını savunuyorum.  Biz şehirlere özel milletvekili değil “Türkiye Büyük Millet Meclisine” vekil seçiyoruz. İllere meclis üyesi seçmek için zaten yerel seçimler var. Dolayısıyla Türkiye bazında alınan oylar geçerli olmalı. Baraj kesinlikle sıfır olmalı. Bu durumda zaten milletvekili pazarlığı ve ittifaklara gerekte kalmayacaktır.Mevcut sistemde şehirlere göre milletvekilleri belirlendiği zaman o şehirlerde “artık oylar” oluşuyor ve hiç bir işe yaramıyor. Bu oylar oradaki seçmenin oy vermediği, o şehirde en yüksek oy alan parti veya partilere gidiyor ve hak etmediği halde o parti veya partiler fazladan milletvekili çıkarıyorlar. Örneğin 1 milletvekili çıkarmak için 40 bin oy gerekiyorsa, parti 79.999 oy aldıysa o partinin 40 binden sonraki oyları çöpe gidiyor, başka partiye yarıyor, o parti alıyor milletvekilini. Ben bu yüzden “Türkiye milletvekilliği” kavramını benimsiyorum ve sıfır baraj ve artık oyların değerlendirilmesini öneriyorum” ifadesini kullandı.

“ALFABETİK OLARAK YSK’YA VERİLMELİ”

Kırılmaz, “Şimdi şunu sorabilirsiniz elbette. O zaman partiler milletvekili listelerini nasıl oluşturacak? Mevcut sistemde partiler hangi şehirden milletvekili adayı çıkarmak istiyorsa o ile özel, o ilin kontenjanı kadar veya kendilerince o ilden çıkaracağı maksimum milletvekili kadar ismi içeren bir liste hazırlıyor. Tabii burada sıkıntılar da çıkıyor. Listede altlarda olanlar, seçilemeyecek olacağını bilenler memnun olmuyor. Ya küsüp partiden istifa ediyor ya da seçim için partisi adına çalışmıyor. Yani milletvekili listesi belli bir sıradan sonra aslında tamamen şeklen dolduruluyor. Partiler şehirlere özel değil, Türkiye’ ye özel, bir bütün halinde  milletvekili için bir liste hazırlar. Ve bu listenin sıralaması asla bir seçilme sıralaması olmamalı, alfabetik sıralama olmalı ve YSK ya bu şekilde sunulmalıdır” dedi.

“BU SİSTEMDE OY ZİYAN OLMAZ”

Koalisyonlardan korkanın halktan korkacağını belirten Kırılmaz, “Seçim sonuçları kesinleştiğinde partilerin aldıkları oy sayısı ve çıkaracakları milletvekili sayısı netleştiğinde o zaman partilere süre verilir, partiler de bir iki gün içinde, milletvekillerinin isimlerini açıklar.  Böylelikle seçim öncesi, ben şu ilden kaçıncı sıradayım, seçilecek sırada mıyım, yoksa seçilemeyecek sırada mıyım tartışması da olmaz. Parti liderleri de o baskıyı seçim sürecinde yaşamaz. Bütün adaylar kendini kanıtlamak için canla başla çalışır. Siyasi partiler kaç milletvekili çıkarmaya hak kazandıysa kısa zamanda içinde milletvekili isimlerini netleştirir. Önerdiğim sistemde hiç bir oy ziyan olmaz. Mecliste çok daha fazla parti, kendisine oy verenleri temsil eder. Koalisyonlardan korkmak, halktan korkmak demektir. Koalisyon bir yerde emniyet supabı, kontrol mekanizması diye düşünüyorum” açıklamasını yaptı.

Türkiye temsili demokraside sınıfta kaldı