Turgay Kılıç
Yıllardır internet üzerinden uygun fiyatlı tur şirketleriyle görüşüp binlerce lira para ödeyerek rezervasyon yapan tatilciler, pandemi döneminde rezervasyonları iptal ettiklerini, rezervasyon iptali sonrası para iadesi alamadıklarından yakınıyor. Yurt dışındaki otellere ödeme yapan tur şirketleri ise otellerden ücret iadesi alamadıkları için tatilcilere de para iadesi yapamadıklarını anlatıyor. Şirketlerin bu konuda bahane ürettiklerini söyleyen tatilciler, mahkeme yolunu zorluyor.
136 bin lira çöpe gitti
Felsefe Öğretmeni Pınar Yıldız, internet üzerinden tatil rezervasyonu yaparak mağdur edilen yüzlerce tatilciden biri. 136 bin lirasını kaptırdığını ifade eden öğretmen Yıldız, “Ulusal kanallarda da reklamlarını gördüğümüz, kurumsal imajı olduğunu gördüğümüz bir firmaydı. Daha uygun olduğunu düşünerek tercih etmedik. Bilindik bir şirket olduğundan tercih etti. İlgi ve alakaları olarak ve o dönemdeki şirketlerle olan fiyatlarının benzer olması sebebiyle de güvendik, tercih ettik. Hesapta bir tatil parası ödemek varken, yılda iki defa tatil parası ödemiş olduk” dedi.
Tatil şirketinin dönüş yapmasındaki ifadelerini de dikkate alan Yıldız, “Bir ay boyunca sevgili gibi görüştük onlarla. Tatil rezervasyonu konusunda tecrübemizin olmadığına değindim. 2 Haziran’dan 19 Haziran’a dek ‘Yaptık, yapıyoruz. Evraklarınızı toplayın. A Siz Bursa’da oturuyormuşsunuz. Buradan yapamıyoruz o yüzden Bursa’dan bir yer bulun’ dediler.Bursa’dan yaptığımızda ise kısıtlı zaman diliminde de bayramdan sonraki iki gün geçtiği için red kararı verildi. Şirketler bizi zamanında bilgilendirmediği için, başka ülkelerden deneyemiyoruz, itirazımızı da yapamıyoruz” dedi.
Aba altından sopa meselesi
Sosyal medyada konuyu anlatması üzerine şirketin arayıp tehdit ettiğine değinen Öğretmen Yıldız, “Aba altından sopa göstermeye kalktılar. Birçok kişinin düştüğü bu durumdan dolayı kolektif hareket edileceğini söylediğimde ise ‘Karalama için hukuki işlem başlatacağı’ dediler. ‘Siz beni tehdit mi ediyorsunuz?’ diye sorduğumda da ‘diğer tatilciler için bu sürecin başlayacağını söylüyoruz’ dediler.
Şirketin söylediklerinin değiştiğine vurgulayan Yıldız, ilk görüşmelerde bilgilendirilmediğini ifade etti. Şirketin evrakları toparlamasının bir aylık süreçle geçiştirileceğini belirterek şunları aktardı: “Onlara ‘Sizden turu satın aldıktan sonra kendim de başvuru yapardım’ değimde ise ‘Hayır yapamazdınız. Evrak işlemleri bir ayı bulurdu’ dediler. Oysaki Mart’ta satın aldım. Temmuz’da göndereceklerdi beni tatile. Arada 4 ay tatil var ve 90 gün içerisinde cayma hakkımın olduğunu söylediler. Bu bir aylık süreçte evrak işlemlerinin yapılması demek, benim o 90 günlük cayma bedelimi kaçırmam demektir. Bu da tutarlı görülmüyor. Başka ülkeye başvuru yapmak istediğimde dahil red alacağımı söylediler.”
Kanun üzerinde tecrübe yetkisi
Konuştuğu şirket görevlisinin tecrübelerinin kanun üzerinde olduğuna işaret eden Yıldız, “Ben Dış İşleri Bakanlığını sitesine baktığımda, diğer ülkelere de başvuru yapma hakkımın olduğunu söyledim. Şirket yetkilisi, ‘ben tecrübelerime dayanarak söylüyorum, red yerdiniz’ diyor. Bunların tecrübeleri kanunun üzerinde mi?” dedi.
75 binlik hesapta hareketli işlem
Öğretmen Yıldız, rezervasyon yapılacak kredi kartında 3 ay faiz hareketi olan, en az 15 bin lira bulunan hesap kartı istediklerini anlattı. Şirketle giriştiği konuşmayı değerlendiren Yıldız, “Aramızda geçen diyalog ana okulu seviyesindeki iletişim gibi bir diyalog sağlandı. ‘Ben sizinle iletişime geçene dek siz beni aramadınız, biz 30 gün kala misafirlerimizi arıyoruz. Ama siz 34 gün kala aradığınız için siz önce aramış oldunuz. İlk okul seviyesinde bir iletişim yaşandı aramızda” dedi.
‘Organize dolandırıcılık durumu var’
Yapılan işlemlerin ve 136 bin lirasını kaybeden öğretmen Pınar Yıldız, “Çok organize bir dolandırıcılık durumu var. Son derece kasıtlı ve bilinçli işliyor ve kendilerince oluşturdukları sözleşmeye güveniyorlar. Konuştukları kişileri de telefonda tehdit ediyorlar. Diğer dolandırılan kişilerle görüşüp, bunun kamu davasına dönüşmesi için gereken adımları atmasını istedim. Çünkü bu durumda gereken budur.
‘Katiyen bu işin peşini bırakmayacağım’
Ekim ayında bir rezervasyon yaptığını ve Nisan ayında tatile gitmesi gerektiğini aktaran diğer mağdur Ayşegül Kayaalp,”Ödenen yer aynı, paranın gittiği yer aynı ve sadece firma isimleri değişiyor. 27 Nisan’da güya turumuz olacak. Bize de geçen hafta, ‘Turlarımızı maalesef yapamıyoruz. Haziran’a kaydıracağız; ama kabul etmiyorsanız, 30 Mart’ta ödemenizi yapacağız’ diye söylediler. Yarını bekliyorum ve şu anda da bankaya gidiyorum. Konuyla ilgili bankaya da gidip şikâyet edeceğim. Karttan ödeme yapanlar, paralarını alabiliyormuş. Biz, IBAN’a havale ettik, alamadık henüz.
Şayet ayıplı bir şirket varsa ortada, üstelik yargılanan bir şirket ise neden hâlâ tur satmaya devam ediyor?” dedi.
‘Savcılığa versem ne olacak?’
Tur şirketlerini paralarını kaptıranlar, yıllardır paralarını alamadıklarından dolayı hukukun içinde debelendiklerinin altını çiziyor. Mahkemelere de güvenmeyerek ve eli kolu bağlı beklemenin de çaresiz olduğunu aktaran Kayaalp, “Savcılığa versem ne olacak ki? Gideceğim savcılığa, cuma günü paramı vermezlerse eğer. Ne olacak ki, açacaklar dosyayı, yıllarca bekleyecek. Hiçbir şey olmayacak” dedi.
Ödemeyi yapan yurttaşlar, telefonlarına aldıkları ödeme bilgilerinin ardından; kimseye ulaşamadıklarını da aktarıyor. Telefon ve internet adreslerine ulaşamadığını aktaran tatilciler, farklı şirket ismiyle aynı şekilde devam edildiğine de vurgu yapıyor.
Tur şirketlerinin anlattıkları ise, otellerin paraları iade edemedikleri sebebiyle; şirketlerin de tatilcilere ödemeyi yapamadığını açıklık getiriyor.
Hangi şirketler görüşüp rezervasyon yaptınız?
Gazetemizin sorularını yanıtlayan tatil rezervasyonu mağduru Kayaalp, “Ben trendtatil diye bir şirketle görüştüm, ana gruba ödeme yaptım. 17 bin lira ödemeyi yaptım. Arkadaşlarım ise 21 bin lira ödediler. Temmuz ayında başladığımız ödemeleriOcak ayında bitirdik.
Bu ise ‘Büyük Avrupa’ turu denilen bir turdu. İspanya, Fransa, Amsterdam’ olan bir geziydi.”
Bu görüşme ne zaman koptu?
“Ekim’e kadar 0850 numaraları çalışıyordu. Ekim’de ise bir defa çalıp, kapanıyordu. ‘Neden böyle olduğunu sorduğumda ise, ‘Kış dönemine geçtiğimiz için, az kişiyle, sadece evden çalışıyoruz’ gibi bahaneler üretmeye başladılar.
Sonraki günlerde Mart ayına sarktı ve hâlâ da ortada bir şey yok.”
Neden daha ismi duyulan, güvenilir diğer şirketlerle görüşmediniz?
“O şirket çok cazip geldi bana. Sosyal medyada 35 bin takipçisi vardı. Erken rezervasyon ve fiyatı da uygundu. Temmuz’da aldık, Nisan’da gidecektik. Böylesi bir tur yoktu; İspanya’dan başlayıp, Paris’e kadar giden. Bu sebeple de ilgimi çekti. Böylesi bir dolandırıcılığın olacağını düşünmedim, asla.”
Durup dururken, en son yazdıklarına göre; ‘sizin iade süreciniz başladı, turları yapamıyoruz. Haziran’da müsait değilseniz, yine 30 Mart’ta ödemeleriniz yapılacaktır denildi. Bir haftadır arayan, soran yok,” dedi.
