Yanardağın Ucu ‘2023’

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Prof. Dr. Sabri Tekir, ülke gündemini değerlendiren açıklamalarda bulundu. Tekir, 2023 yılı 'enflasyon ve zam yılıdır' ifadelerinde bulundu. Ayrıca bu yılın belirsizlikler yılı olduğuna ve zamların insanların üzerine kara bulut gibi çöktüğüne işaret etti.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tekir, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:

“Yılın ilk yedi ayını, seçim sonrasının ilk iki ayını geride bıraktık. Üç ay sonra da Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak etmiş olacağız. Çok iyi hatırlıyorsunuzdur. Seçimden önce, iktidarın sürekli tekrar ettiği bir sloganı vardı. 21. Yüzyıl “Türkiye Yüzyılı” olacak. Ancak, seçimlerden hemen sonra bambaşka bir süreç yaşıyoruz. 

Bu yıl, “zam yılı”, “vergi yılı” ve “enflasyon yılı”, en önemlisi “belirsizlikler yılı” olacak. Demokrasi tarihimizde Milletimizin zihinlerine öyle kazınmış olacak”.

Tekir, başta ekmek olmak üzere temel gıda maddelerine gelen fiyat artışının; enerji ve akaryakıt ürünlerine gelen zamlar; taksi ve dolmuş vb. tüm ulaşım hizmetlerine gelen zamların halkı zorladığına dikkat çekti.

Bu yıl dakikada 8,2 milyon lira, toplamda ise 4 trilyon 270 milyar lira vergi ödeyeceğiz

Tekir, açıklamasına şöyle devam etti:

“Ekonomik ve mali olaylara olan güncel bakış açısı, ya vergi veya zam dalgaları ile sonuçlanır. Nitekim, bu çarpık bakış açısının yol açtığı “tusünami” etkisiyle “ek vergilere” ve “ek bütçeye” başvurulmuş; buna rağmen yıl sonunda 2023 Merkezi Yönetim Bütçesinin 1 trilyon liranın üzerinde açık vermesi beklenmektedir”.

Tekir’in açıkladığı verilere göre getirilen ek bütçe ve ek vergilerle birlikte millet olarak bu yıl şöyle gerçekleşti:

-Dakikada 8,2 milyon Lira
-Saatte 494 milyon Lira
-Günde 11,8 milyar Lira
-Ayda 355,8 milyar Lira
-Toplam 4 trilyon 270 milyar lira vergi ödemesi yapılacak.

Tekir, ödenecek olunan bu vergilerin iktidarın ısrarla sürdürdüğü yanlış ekonomi politikalarının ve savurgan harcamalarının bedeli olduğunu iletti.

Tekir sözlerine şu şekilde devam etti:

“Sözde tasarruf genelgesi var, ama savurganlık artarak devam ediyor. Lüks sevdası hiç bitmiyor. Çünkü, iktidarla özdeşleşen bürokrasi, alıştığı lüks hayatı asla terk etmek istemez. Bu da onun genetiğidir. Sözde doğalgaz çıkarılıyor, ama doğalgazdaki KDV oranı %18’den %20’ye yükseltiliyor. Sözde Gabar’da petrol bulundu, ama akaryakıt ürünlerinde, seçimden bugüne sadece 2 ayda %100’e varan fiyat artışları yaşandı”.

Asgari Ücret Yine Açlık Sınırının Altında

TÜRK-İŞ’in açıkladığı son verilere göre açlık sınırının 11 bin 658 Liraya yükseldiğini ve yeni asgari ücretin bu sınırın çok altında kaldığını söyleyen Tekir, yoksulluk sınırının ise 38 bin liraya dayandığını, Hemen hemen tüm çalışanların %90’ından fazlasının yoksulluk sınırının altında bir ücrete mahkum edildiğini vurguladı.

Sokaklar güvensiz, insanımız ise endişeli ve karamsar

Tekir, kötü ekonominin insanları mutsuzlaştırdığına vurgu yapıp sistemin toplumun huzur ve barışını da bozar hale getirdiğini belirtti.

Tekir, Son zamanlarda artan kiralar ve uçuk ev fiyatları, ev sahibi-kiracı tartışması, alacak verecek kavgası haberleri duyulmaktadır. Yanlış ekonomi politikalarına bir de yanlış güvenlik politikaları eklenince, ülkemizde insanlar kendisini güvende hissedemez hale geldi” dedi.

Enflasyonun her türlü ahlaksızlığın, mal ve can güvenliği riskinin kaynağı olduğunu vurgulayan Tekir, siyasi istikrarın sağlanmasının toplumsal huzurun en önemli şartı olduğunu belirtti.

Tekir, “Yanlış dış politika, ardından hatalı göç politikası ve üstüne bir de yanlış iç güvenlik politikaları eklenince sokaklar güvensiz hale gelmiştir. İnsanımız da endişelidir, tedirgindir. Ülkede gittikçe artan bir karamsarlık havası oluşmaktadır” dedi.

Problemlerimiz bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır

Tekir, “Ülkemizin problemleri bir bütündür. Dolayısıyla çözümler de bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır” dedi. Tekir, Atılması gereken ilk adımın “Önce Ahlak ve Maneviyat” olduğunu Siyasi hayatımızdan iş ve toplum hayatımıza varıncaya dek her sahada ahlaki ve manevi değerlerimiz esas alınması gerektiğini ve toplumsal ahlak ve sorumluluk bilincini geliştirmemiz ve yerleştirmemiz gerekmekte olduğunu iletti.

Tekir, ardından “Üretim ve İstihdam Odaklı” yatırımlara öncelik verilmesi gerektiğini en önemli kaynağımız olan insan başta olmak üzere kaynaklarımızın israfına bir an önce son verilmesi gerektiğininin altını çizdi.

Gençleri işsiz bırakan hatalı eğitim ve ekonomi anlayışının son bulması gerektiğini ifade eden Tekir, ülkemiz genelinde “Hızlı ve Yaygın Kalkınma Hamleleri” başlatılmalı, “Nitelikli Eğitim”e ağırlık verilmelidir.
Tarım ve hayvancılık, acilen bir “milli güvenlik meselesi” olarak ele alınmalı; üreticimiz, çiftçimiz, besicimiz mutlaka desteklenmelidir. Maliyet artışları altında ezilmesine engel olunmalıdır” sözlerine yer verdi.

Saadet Partisi olarak her zaman sorumluluklara uyduklarını söyleyen Tekir, insanların haklı talep ve beklentilerinin destekçisi, verilen sözlerin, yapılan işlerin doğru, verimli ve gerekli olup olmadığının takipçisi olmaya devam edeceklerini belirterek sözlerini noktaladı.

GÖKSU TEKİN

Yanardağın Ucu ‘2023’